27 Haziran 2009 Cumartesi

teşekkürler dayıcığım...

birbirimizden çok uzakta olsak da yakınız aslında... bugün beni çok sevindirdin..uykumdan uyanmıştım ki kapı çaldı postacı amca geldi.. paket var dedi.. hemen araba dedim.. çünkü annem bana bir kaç gündür dayın sana araba yollamış yakında gelecekmiş diyordu.. kutuyu heyecanla açtık.. annem pilleri taktı.. iki tane araba.. hem de mününü (kocaman).. kumandasıyla ileri geri gidiyor.. polis arabası da wn sevdiğim sesi çıkarıyor.. avavavav diyor.. teşekkür ederim.. zeynep ablamın resmi için de teşekkür ederim.. sizi çok seivorum. inşallah en kısa zamanda görüşürüz.. dayıcığımmm

21 Haziran 2009 Pazar

tamirci çırağı


üzerine çıkıp ellerimi yıkayıp dişlerimi fırçaladığım küçük tahta taburemin vidası gevşemiş..sabah babamla tamir ettik.ben şerjlı el matkabıyla bütün parçaları çıkattım bundan da büyük bir keyif aldım.. sonra tek tek vidaladım... dedem benim tamir işinden hoşlanmama çok sevindi..büyük bir iş başarmanın sarhoşluğuyla kahkahalar attım..aggı aggıı men men dedim.. bunlar da iş anı fotoğrafları...
büyüyünce önce baba sonra da dede olacakmışım..(işallah) bu vesile ile bütün babaların babalar gününü kutluyor,ellerinden öpüyorum..

17 Haziran 2009 Çarşamba

laz toni

digi türk jetix de bir iki haftadır benim severek izlediğim bir çizgi film var.. kuklalı muklalı...çok güzel..adı lazy town.. yani tembel kasaba..
anneannem bugün diyor ki laz toni başlamış mı.. çok güldük.. espri yapmıyor lazy townı laz toni okumuş..çok güldük..ilahi anneannem sen çok yaşa emi...

16 Haziran 2009 Salı

bu pazar



bu pazar annem öss sınavında görevliydi.. ben ağladım gitmesini istemedim.. bu ara onu uçan kuştan kıskanıyorum.. babamı sevdiğinde ağlıyorum.. onu kucaklarsa ki benim annem çok dokunmatik bir insandır sürekli öper sarılır ama hep beni sevsin istiyorum.. neyse.. öss sınavında görevliydi.. geldi ben uyanınca şirinevlerdeki bir alışveriş merkezindeki buz pateni pistine gittik..bana bir abi özel ders verdi orada öğretmenmiş.. en küçük öğrenci benmişim şimdiye kadar.. 4 yaşında önce başlanmıyormuş ama az çok kıvırdım bu işi.. babam da az da olsa kaydı ama annem çok zorlandı.. dedi ki televizyonda kelebek gibi uçuyorlar ben de uçacağım..onlar babamla ara ara gideceklermiş.. dedem ve anneannem bu yaştan sonra kol bacak kıramayız diye kaymadılar.. sonra kocaman bir alan içindeki oyun parkında tam 2 saat oynadık babamla.. annem fotoğraflarımızı çekti.çok güzel bir gündü...

ve ardından..


nazelere gittiğimiz günün ardından boğaz turu yaptık..bir de istanbul boğazına veda edelim dedik.. o pazar amcamın da çalıştığı ido da gami (gemi diyemiyorum) ye bindik.. saatlerce suyun üzerindeydik..en çok anneannem ve gülşah yengem bu duruma sevindi..amcamın da torpiliyle geçici bir süre kaptanlık yaptım.. bu arada dedem benim kırkım çıkarken cebinde bulduğu bir gemi jetonunu da suya atmış.. bakalım ne olur artık?

son 10 gün özeti...



bir çok konuda bir şok şey yazmam lazım.arkadaşım a.bize geçen hafta sürpriz bir pasta yapmış.. mis gibi mamalar hazırlayıp veda yemeği vermişti..güzel sevgi dolu bir gün geçirdik..biraz da hüzünlü... belirsizlikler olduğu için bir türlü sevinemedim.tam alışltık bu sıkıntılara derken mantığımız doğrultusunda yeni bir maceraya atılmak bakalım bizi nerelere alıp götürecek...Allah herkesin kalbine göre versin.. İstanbulda 4 yıllık hayat eğitimi almış oldum.hiç bir memleket bana buranın öğrettiklerini öğretemez sanırım...bu arada da bu bir yanı süslü bir yanı puslu şehre çok da haksızlık yapıldığını belirtmeden geçemeyeceğim..bu kadar güzel bir şehir bu kadar kötü bir imar ve kalabalıkla, sanayileşmeyle göçle... vs vs ne kadar acıklı bir hale gelmiş..
neyse önce şu pastayı size göstermek istiyorum ardından diğer konulara geleceğim.. bendeniz akının annesi...

14 Haziran 2009 Pazar

idare....

bu hafta çok güzeldi... naze ile görüştük.. annem yazamadı yoğunluktan ama a.teyze bize harika bir pasta yapmıştı.. şimdilik bununla idare edin devamını yazacağız en kısa zamanda...

7 Haziran 2009 Pazar

ada vapuru yandan çarklı...

 

Posted by Picasa

boğaz turu..

sanki günlerdir gemideydik... amcamın çalıştığı gemiye bindik.. idonun yeni başlayan tarifesiyle boğaz turu yaptık..öğlen 13.30 da kalktı 19 da bitti.. dondurma leblebi simit sakız martılar her türlü güzel şey vardı... rumelikavağında 1.5 saat mola verdik orada da balık yerken bütün kediler yanımıza geldi... sonra da eve dönerken sızıp kaldım... annennem dedem ben annem ve babam..ve de gülşah yengemm..bir ara amcam da yanımıza geldi.. fikret amcam da ameliyat olacakmış.. ona da giçmiş olsun dileklerimi sunuyorum efendim.. bendeniz nam-ı değer Akın paşa..

3 Haziran 2009 Çarşamba

ade-agıı


ade bana bir torba araba almış gelmiş.. kendine de bebek almayı ihmal etmemiş.. canım arkadaşım biz gidiyoruz.. beni ziyarete gelir misin karabüke?ben de seni ziyaret ederim... seni çok özleyeceğim...sen benim canım arkadaşım, kız kardeşimsin...

1 Haziran 2009 Pazartesi

pazar günü saadeti



babam evdeydi. evden çıkmama kararı almıştık. bir kaç haftadır her pazar yoğun geçiyordu...babamla garajcılık oynadık.. annem bana kitap almış kurbağalı onu okuduk sonra beni yıkayacaklardı bu konuyla ilgili kıştan kalma kötü bir anım olduğu için yıkanmak istemedim..annem de babama uyanınca yıkanır dedi ohhhhhhhhhh yaşasın yıkanmayacağım diye huzur içinde uyudum. uyundıktan sonra annamle muzlu pasta yaptık önlükleri taktık benim görevim tencereye bardaktaki sütü koymak sonra karştırmaktı.kekin üzerine annemin kestiği muzları yan yana sıraladım. bu düzen konusu içimden geliyor.herşey sıra sıra yan yana olmalı.bazen çok sinirleniyorum. ardından da cırlıyorum neyse efendim. insanın kendi yaptığı birşeyi yemesi ne güzel oluyor.. annemle servis yaptık..babam ve anneannem akının parmakları değmiş de ondan bu kadar tatlı olmuş dediler... gel gelelim banyo vaktinee... annem babama hadi banyoya deyince hemen ağlayıp e e agın e e demeye başadım.. hani demin uykusu var uyanınca yıkanır demişti ya annem.. ama bunu yemediler.. ağlaya ağlaya banyoya girdim.babam o kadar güzel yıkadı ki beni yıkandığımı bile anlamadım.. oynadık eğlendik... annem gelince anne dit dit dedim.. annem umarım üzülmemiştir.. mis gibi oldum annem her tarafımı yedi.. oh benim oğlum pamuk gibi olmuş dedi..artık beni babam yıkasın..

büyük dayılar gelmediler.. akşamımız da sakin geçti.. yatıp yuvarlandık... bunlar da fotoğraflarımız....

bugünse trene binip bakırköye gittik biraz caruselde dolaştık.. atlıkarıncaya ve kocaman bir arabaya bindim..capacitynin önüne redbul arabalarını koymuşlar 10 dakika kendimi oradan toparlaymadım..değişik arabalar vardı.. tuvalet şeklinde kağnı şeklinde uçak şeklinde filan..yemek yedik dondurma yedik..sonra da trenle eve geri döndük.
bu ara en sevdiğim oyun büyük küçük oyunu... bir objenin büyüğü varsa o an elimde kocaman bir sesle büyütttttt diyorum.. küçüğü varsa sesimi inceltip ve azaltıp düdüttt diyorum.. çay kaşığı/yemek kaşığı, çay bardağı/su bardağı... gibi.. çok hoşuma gidiyor.. annem yazmaktan sıkılmış.. okulla ilgili işi varmış sonra yine görüşürüz.. annem diyor ki karabükte nazesiz aslısız ne yapcağız diyor.. oğlumun kardeşiydi naze diyor..onları da valize koyup getirelim mi diyor..