dün akşam babam ve amcamla berbere gittik.. saçlarımı kestiler.. aslında ben saçlarımı çok seviyordum bana da çok yakışıyordu ama çok terliyordum.. biraz kısaltacaktı ama berber ben ağlayınca çok kesti kısacık oldu.. annem de oğlum kocaman adam olmuş diye ağladı.. bugün karabüke dönüyoruz.. gidince fotoğraflarımı yayınlarız.. şimdi biraz meşgulüz...
27 Mart 2010 Cumartesi
saç traşı
Gönderen akın zaman: Cumartesi, Mart 27, 2010 0 yorum
22 Mart 2010 Pazartesi
şimdiye kadar yayınlanmamış fotoğraflarımız :)
Gönderen akın zaman: Pazartesi, Mart 22, 2010 2 yorum
Etiketler: karışık
21 Mart 2010 Pazar
bedminton
bu sabah spora gittik annemle... dilim dönmüyor.. adı bedinnon gibi bişey... uzun raketlerle küçük değişik bi topa vuruluyor.. çok zor ama çok eğlenceli... bir sürü abla abi amca teyze vardı... vuramadığım zamanlarda ağladım biraz kendimi attım yerlere ama sonrasında öğrenmeye başladım.. iştambulda olmadığımız hafta sonları 2 gün gideceğiz annemle.. öğrenip ben de babama öğreteceğim..
Gönderen akın zaman: Pazar, Mart 21, 2010 0 yorum
20 Mart 2010 Cumartesi
hovardalık
bu akşam halama gittik bir kedisi var adı paspas...sokaklara alışmış malum mart ayı evin yolunu unutmuş..akın pencerelereden ayrılamadı. artık en sonunda sıkıldı ve bu paspas da bi türlü gelemedi dedi o ince sesiyle... annem de oğlum paspas hovardalığa gitmiş dedi anneanne ben hovardalıktan korkarım ama dedi yarıldık gülmekten..
Gönderen akın zaman: Cumartesi, Mart 20, 2010 0 yorum
19 Mart 2010 Cuma
zıplayan top
bugün akını kontrlole getirdim doktora... buraya geldiğimzden beri hiç kontrolden geçmemişti.. kışı da hafif öksürük tıksırıkla atlattık çok şükür.. gittik çok sevimli bir doktor amca bizi karşıladı.. akın da doktor setini yanına almıştı steteskopunu boynuna taktı hiç ağlamadan muayne oldu fakat doktor yumurtalara bakarken bir tanesinin olmadığını farketti beynimden kaynar sular döküldü o an.. daha önce orada olduğunu biliyorum aslında.. akına ben demiştim ki daha önce oğlum burada senin iki tane küçük topun var demiştim..(hatta iki tane yumurtan var demiştim öncesinde tavukların yumurtasını soruyordu o ara.) neyse doktor neyse kiyumurtayı biraz geride buldu azıcık yuvasından çıkmış geriye doğru..akına durumu izah ettim bu sefer o anlatmaya başladı benim topum jıplamış jıplamış sonra kaybolmuş evini bulamamış anne öyle diyil miii (gözlerini kocaman açıyor ses incecik)... bün toplar yuvalarına gitsim şimdii.. bütün çocuklar da uyumaya... marş marş...
Gönderen akın zaman: Cuma, Mart 19, 2010 0 yorum
16 Mart 2010 Salı
istek
pazartesi salı çarşamba en yoğun günlerim ve geç geliyorum... akına bugün annem demiş ki oğlum bu akşam seninle gezmeye gidelim mi .. o da hayıy anneanne gidemem ben akşam annemle olmak istiyorum ... kurduğu cümle çok hoşuma gitti.. akılları da...
Gönderen akın zaman: Salı, Mart 16, 2010 0 yorum
12 Mart 2010 Cuma
dalgalı deniz
akının nereden aklına geldiyse yere bir sofra örtüsü seriyor.. mavi bu örtü... üzerinde beyaz kalın çizgiler var..bu örtü denizmiş üzerindeki çizgiler de dalga iki akşamdır denizi yere serip dalgalar arasında yüzüyor... annem başka bir örtü sermiş yere beğenmedi anneanneeeee bu olmasz bu deniz değil ki ama... bu dere... dedi...yine o mavi örtüyü serdi yüzdü...
Gönderen akın zaman: Cuma, Mart 12, 2010 0 yorum
tiyatroya gittik annemle.. ankaradan gelmiş abiler ablalar.. şarkıcıydı adı.. bir abi mandoliniyle şarkı söylüyordu.. küçük ablalar da abilerde okullarından gelmişlerdi birlikte izledik.. başlamadan önce oyun hep birlikte şarkılar söyledik.. gözlerimin içi güldü... dün de besterlere gittik.. aynı nazeye benziyor.. ben ona alıştım ama onun hiç daha önce erkek arkadaşı olmamış benim hareketlerım ona biraz baskın gelmiş zor alıştı.. ah naze ah...
hava çok güzel.. ilkbahar geldi.. evin önündeki erik ağacı bembeyaz çiçek açtı.. bugün balkonda görünce çiçekleri aaaaa anne bayay gelmiş dedim..
Gönderen akın zaman: Cuma, Mart 12, 2010 1 yorum
10 Mart 2010 Çarşamba
LÜTFEN ANNE LÜTFENNN
karabüke döneceğiz şakır şakır yağmur yağıyor trafik sıkıştı... h. gelemedi indik kapıya bekliyoruz.. anneme diyorum ki çok stresse girdim nerde bu h. dedim.
akın anne ben de şitrese girdim anne dedi girme oğlum senin girmene gerk yok.. olmaz anne lütfen lütfen ben de ştreşe girmek iştiyorum.... güldük... şitresimiz azaldı..
Gönderen akın zaman: Çarşamba, Mart 10, 2010 0 yorum
Etiketler: kara
5 Mart 2010 Cuma
NURTURIA
anne sitesi.. arada bakıyorum soruyorum... tanıtmak için mail gelmiş ben de bahsedeyim dedim.. bloğumu takp eden arkadaşlar... sevgili yeni doğum yapacak arkadaşım Gülşah mesela.... okuyun anacım.. ben de arada okuyorum soruyorum... ev ortamı gibi.. nasıl bir anda cevap geliyor anlamıyorum valla..hanımlar çok seriler... www.nurturia.com.tr
Gönderen akın zaman: Cuma, Mart 05, 2010 0 yorum
işe gittim
bugün babamla birlikte işe gittim.. annem de evde kaldı eviöizi temizledi... babamla çok iyi anlaşıyoruz.. babam benim arkadaşım oldu..rekabet duygusunu bir kenara attık.. amcamın gemisine gidip onu da aldık..birlikte sahildeki martıları izledik.. sonra iş yerine gittik balıkları izledik.. amcam bana çubuk kraker almış.. iki gündür yemek yemiyorum canım birşey istemiyor.. eve geldik annem her yeri temizlemiş düzeltmiş..babama en sevdiği yemeklerden yapmış.. babam çok sevinçiliydi.. ben de sürekli şarkı söylüyorum.. ama yine de annem işallah babanın işi karabükte olur da hep beraber gideriz diyor.. burası ona çok curcuna bana bayram yeri gibi geliyor.. yarın için de tiyatro bileti almış.. naze ile tiyayroya gideceğiz..
Gönderen akın zaman: Cuma, Mart 05, 2010 0 yorum
4 Mart 2010 Perşembe
iştambula geldik.. bir kaç gün kalıp döncez... babama kavuştum.. oyun oynadık biraz önce.. babamla o kadar güreştim ki yorgun düşüp uyuyakaldı... beni çok büyümüş bulmuş.. resim yaparken artık düzgün boyayabiliyorum.. boyama yapmaya başlamışım farkında olmadan.. babam araba ördek güneş yaptı ben de içlerini boyadım.. bu fotoğrafımı da babam geçenlerde karabük halk müziği korosu konserinde oynarken çekmişti... çok yakışıklıyım değil mi?
Gönderen akın zaman: Perşembe, Mart 04, 2010 0 yorum
1 Mart 2010 Pazartesi
thm koro çalışması
ben de gidiyorum çalışmalara... kocaman darbukayı elime verip beni çalıştırıyorlar.. yoruluyorum... o yüzden bu ara daha seyrek gider oldum.. napayım çok yoruluyorum...
Gönderen akın zaman: Pazartesi, Mart 01, 2010 0 yorum