30 Mayıs 2010 Pazar

cumartesi pazar..mayıs da bitiyor....



benim canım babam...sana bakarken gözlerimin içi parlıyor...

28 Mayıs 2010 Cuma

yazık çocuklara....


akın biraz hırçın bu ara... herşeye hayır diyor inatlaşıyor... bi ara yine böyle olmuştu fakat sonra sakinlemişti... bu ara yine hayırlar arttı... bugün de uyku sersemi annem oyun hamurunu kutusuna koyunca anneme vurdu ben de ona kızıp elinden tuttum odasına götürdüm cezalısın oğlum anneanneye vurulmaz bu ara çok tekrarlıyorsun dikkat et dedim kapıyı kapattım 5 dakika buradan çıkmak yok dedim..(içim de kan ağlıyor)..ağladı sızladı... bi süre sonra gittim uyuytacağım... yattık.. ben uyuyamıyorum dedi... neden oğlum? çok üskünüm... sen bana kızdın... aama sen de anneannene vurdun.. anneannene vurmamalısın... bana kısmA anne... çocuklara yazık..anneleri çocuklara kızmasın... oğlum seni çok seviyorum.. ne kadar kızarsam kızayım seni her zaman çok seviyorum dedim... sonra öpüp sevdim... kucakladım... kalbime bastırdım...
yanlış şeyler yapmaktan çok korkuyorum.. kızsam üzülüyorum
kızmasam ipin ucu kaçar diye korkuyorum.. acaba herkes benim gibi mi?

19 Mayıs 2010 Çarşamba

çocuğumun topacını bir ipe bağlamıştım... o da balkondan aşağı sarkıtıyordu ben çamaşır asarken..böylece hem oyun oynuyorduk hem iş yapıyorduk... birden topaçın ipi çözüldü altta duran kamyonetin üzerine düştü..biz aa düştü alalım falan derken kamyonet birden çalıştı gitti..o zamana kadar çok da öenmli olmayan topaç efendi bir anda önemli bir obje oldu.. ben de oğlum belki o kamyoncunun çocuğunun topacı yoktur o da oğluna verir , çocuğu da sevinir dedim.. bu duruma sevindi mi üzüldü mü anlaymadık..nitekim uykuya dalarken... uykudan uyanır uyanmaz topaçtan bahsedip onu çocuğa yolladığını anlatıyor peşinden de ama benim topaçım yok diyor... üzülüyorum valla... bir de rüyasında bi çocuk görmüş akın gibi erkekmiş ve saçları çok uzunmuş.. adı da ispitmiş... o almış topacı...

16 Mayıs 2010 Pazar

şampiyon bursa....


herkes korna çalıyor... davul çalıyor... şampiyon bursa.... beni bile uykumdan uyandırdı....

10 Mayıs 2010 Pazartesi

köpeğim



bahçeli bir evimiz olursa gerçeğini alacağız... bununla idare edeceğim biraz.. bugün annem gelirken almış..onun gibi poz verdim.. sonra da beraber yattık..ona kitap okudum, şobbet ettik...

9 Mayıs 2010 Pazar





geçen pazar sahilde babamla kayalıklarda oturduk ve yengeçleri aramıştık..sonra birlikte çekirdek çitleyip uçurtma uçurmuştuk... üstünden biraz zaman geçti ama annem çok yoğun olduğu için bir türlü yazamadı
bu kocaman bisiklet zeynep ablamın... anneannemin odasında komodinin arkaasında tesadüfen buldum... anneannem o arada iş yapıyordu sonra binip gelince çok şaşırdı
..
sonra hafta içi kulak iltihabımın iyi olup olmadığını anlamak için kontrole gittik.. doktor kan testi yapılmasını istedi.. elimin üzerinden kan çıkardılar iğne ile..acıdı biraz.. ağladım ama çok do uzun sürmedi...sonra annemle parka gittik bana parkın toptancı şekercisinden bir paket sakız aldı bana dedi ki oğlum canın çok istiyormuş gibi poz verir misin... ben de verdim...


bugün de anneler günü... şu an babamla güreşiyoruz koklaşıyoruz... harfleri sıralıyoruz.. çok güzel yağmurlu bir gün... hava hafif ve yağmurlu...
bütün annelerin anneler gününü kutluyorum..

5 Mayıs 2010 Çarşamba

hıdırellez...


>
dilek tuttum.... kağıda yazdım... resim yaptım... belki de olur.. umut dünyası...

4 Mayıs 2010 Salı

akından inciler....

akın bıçakları biraz merak ediyor..birşeyler kesmek istiyor.. bende fazla sivri olmayan bir meyve bıçağını verdim eline bir gözüm onda yemek hazırlıyoruz birlikte... salatalık kesiyoruz.. demin fark ettim ki parmağı biraz çizilmiş.. oğlum bak bıçak kullanmak ne kadar tehlikeli gördün mü parmağını kesmişsin biraz...cevap şu....
anne bıcak benim parnağımı şalatalık zannetmiş...



akının ayağına doktor iğne yaptı biraz morarmış.. kanamış..akşam yatacağız... ayağına merhem sürdüm... bana diyor...
anne ayağıma krem şürdüğüm için çok mutluyum biliyomuşun...


süt içmiyor pek... kapının önünden yıllardır küçük cüce bir dede geçer..sabah akşam namaza gider.. bir ayağı da aksaktır... onu gösterdik... bak oğlum bu küçük dedeyi görüyor musun... o dede hiç süt içmemiş boyu küçük kalmış...o gün bu gündür günde iki bardak sütü tereddütsüz içiyor... ona sordum ğlum küçük dedeyi hatırlıyor musun?..
anne o dededen bana bahsetme yütfen..çok koykuyoyum...


sabah erken kalkmışız...babası horlamakta.. anne içerden sesler geliyor duyuyor musun evet oğlum baban horluyor...burun yolları tıkanmış da nefes alamıyor öyle ses geliyor... yollar tıkanmışsa trafik polişi gelsin o jaman...


makas istiyor... saçlarını kendisi kesmek istiyor... oğlum sen berber misin..?berberler keser saçları sadece.. başlıyor ağlamaya... ama ben beeebeyim anne aytık kendi saçımı kendim kesmek iştiyorum....


oğlum sen abi oldun biliyor musun..bak incinin abisisin..hayıy anne ben bir abi değilim ben amcayım artık....


yatma vakti.. son hazırlıklar.. pijamalara giyilmiş..dişler fırçalanmış... çorapları çıkarmayı unutmuşum... anne şu çoraplarımı çıkarabilir miyim... ayaklarım hava alın biraz...