24 Ağustos 2010 Salı

gezme

akşam üzeri akın alışverişe gitmeye kara vermiş ben bilgisayarda bloğumu yazmaya çalışıyordum kör gözümle o arada... giyindi çekmecesinden kot şortunu giymiş t shirt ünü giymiş polis şapkasını da takmış anne ben gidiyorum dedi oğlum nereye gidiyorsun beni bırakıp şimdi anne çok işim var alıveş yapcam karfura gidiyorum dedi ne alacaksın dedim oyun hamuru alacakmış..paran var mı oğlum bak bende de kalmadı dedim düşündü parasız olmaz dedi galiba o zaman da ben o zaman gülşaha gideyim dedi.. gitti gülşaha.. bakkal niyetine :) (her zaman halley olur... ) sonra nedense vazgeçti aklı bende kaldı galiba çıktık çatı katına birlikte oyuncaklarından kule yaptı ben de kutuları ayarladım sonra yine karar verdi gülşah'a gitmeye dedim ki oğlum gülşah'a gider gitmez halley isteme önce biraz sohbet et o sana sorarsa evet yerim teşekkür ederim de dedim indi aşağıya ben de dinliyorum kapıdan direk halley var mı dedi gülşahı direk halley olarak mı görüyor anlayamadım valla :) neyse biraz sonra yüzü gülerek geldi..soyundu ev kıyafetlerini giydi...

kutuları düzenlerken hamile fotoğraflarımı gösterdim ona karnım kocaman... oğlum bak sen buradasın dedim o kadar hoşuna gitti ki anlatamam gözünden anladım çok sevindi güldü kahkaha attı baktı baktı durdu.. sonra bebeklik fotoğraflarını gösterdim ilk doğumları unutmuş onları denmek ki iyice baktı.. anne ben kel olmuşm dedi...

bu gözümden dolayı çok şevkatli davranıyor bana öpmek istiyorum seni dediğimde ama şen gripşin göjün grip olmuş diyor. bi de beni yanlız bırakmıyor gözümün ağrıdığını biliyor.dun aksam hikmet gözüme limon damlatmıştı çok canım yandı ahh ufff oy anam derken anne geçcek geçcek diyor bana


unutmadan bi de pasta olayı var..yan komşumuz hikmetin iş arkadaşının hanımı oyle olunca komşuluk muhabbetlerine başladık..yabancılık çekmedik..akına pasta yollmıştı sabah oğlum bak bunu fatoş ablan sana yollamış dedim.. bana
anne bu neee dedi yaş pasta oğlum dedim... anne pasta yaşlanmışşş dedi

sigara ile ilgili bir program izledik bir kaç gün once... o da kafasında kurdu galiba.. bana anne nolmuş diye sordu..
sigara içmiş böyle kararmış içi oğlum... başka da bir şey sormadı söylemedi...
sonra bu akşam balkonda babası sigara içerken ama babaaaaa sigara içmeee dedi
çok hoşuma gitti valla.. benim yıllardır yapamadığımı akın yaptıracak galiba babasına..

ne diyeyim akın bizi şaşırtmaya devam ediyor bu ara daha hızlı büyüyor sanki...

23 Ağustos 2010 Pazartesi

kurbağa surat

buldu bizi salgın... akının gözleri şişti dün bugün bi kalktım benim tek gözüm kapanmış... salgın varmış yurt genelinde anlamadım ki bir yere de gitmedik doğru düzgün nasıl oldu... benim ki bu kadar ağzı ve sinir yaptığına göre akının ıkısı bırden nasıl ağrıyordur...
dün akşam misafirlerimiz vardı oğulcuğum da keyifsizdi zaten sesi soluğu çıkmadı..
sabah da hastaneye gittik ilaçlarımızı aldık keyiflensin diye onu şu püfürdek kocaman parka götürdüm... eve gelirken bi baktık günlrtfir beklediğimiz oyuncağın kargo arabası arabanın peşine koştum kargoo kargoo diye seslendim ama yetişemedim akının çok hoşuna gitti koşmam ki habire sordu durdu neski kargo akıllılık etmiş de oyuncağı amcasına bırakmış incinin de hediyesini verdik.. keyifle oyuncağını çıkardık oynadı araba garajı ıle ılaclarımızı surduk sımdı uyuyor gunduzlerı keske bıraz uyuyabılsem ama yattım uyuyamadım aksam erken yatarım artık dunden de bır surü yemeğim var..

21 Ağustos 2010 Cumartesi


inci ve ben.. her ne kadar kıskansam da onu çok seviyorum...






bu da çok güzel bir park... dün anlatmış olduğum hani...

bugün

bugün annemle oyun oynadık dans ettik zıpladık güldük film izledik.. güzel bir gün geçirdik hep evdeydik akşam da alıveş e gittik ben babamla trene binerken annem de alacaklarını aldı yarın misafir gelecek... sonra ben evde iki tane büyük albeni ardından elma ardından 1 bardak süt içince şelale gibi ağzımdan yediklerim fışkırdı... her yer kusmuk oldu annem de beni yıkadı sonra yatırdı öptü sevdi şelale oldu bak artık 2 çok çikolata yemek yok gördün mü dedi.. babam da hala hasta ben kusarken o da yanımda yatıyordu beni öpüp duruyordu kusmuklarım onun yastığına da geldi... işte böyle ... bugün de böyle geçti..annem çok yorgun olduğunu söylüyorrrrrr... yatmak istiyormuş herşeyleri bırakmak istiyormuş... pazartesiden sonra inşallah

20 Ağustos 2010 Cuma

park ve shrek

şirekten korkuyordum küçükken ama bugün sinemada izlerken eğlendim..sabah annemle gittik sinema izlemeye biraz geç kaldık daha yollara tam alışamadığımız için ayarlayamayabilyoruz bi de dolmuşçu amcalar çok kötü annem onlara kızıyor benim kırmızı arabama söylendi bugün.. annem de senin hiç çocuğun torunun yok mu atayım mı bu arabayı dedi atacak sandım ama galiba kızmıştı şöföre ben de varana kadar sesizce annemin kucağında oturdum annem benle oyun oynamıyor fazla sohbet etmiyor çok yorgunum diyor ya bilgisayara bakıyor yada temzılık yemek yapıyor bana vakit kalmıyor önceden daha çok zaman ayırıyordu sanki ama ben de sürekli dağıtıyorum karıştırıyorum yapma dedikçe yapıyorum daha çok inatlaşıyorum elimde değil o ne derse desin yapmaya devam ediyorum..babam zaten kolu ağrıyor hiç beni kucağına alamıyor sadece öpüyor o kadar.. bi de oğlum benim seni çok seviyorum diyor ama öyler demeyle olmasszz ki... ben eskisi gibi babamla boğuşup koklaşmak istiyorum yütfenn baba çabuk iyi ol haman mı (haman= tamam)
bugün annem benim arabayı benle beraber 3 4 km sürmüştür herhalde yolları bilmiyorduuk yanlış yerde inmişiz dolmuşcunun yüzünden.. sonra park yakın dediler taaaaaaa köprüleri yolları geçtik zor vardık fakat bi vardık ki oh püfür püfür tayyip parkıymış adı.. şelale köprü bi sürü salıncak dönmeli kaydıraklar vardı sonra annemle yata yata yemek yedik kocaman minderlerde kimse de yoktu rahat rahat takıldık yarın babamı da götürcez... annem dedi ki oğlum bu sıcakta bu yorgunlukla sadece senin için sen mutlu ol diye giderim bi yere bak bu parka sen mutlu ol oyna koş diye geldik... ben de sevindim ve töşekkür ederim dedim anneme poz verim çeşit çeşit ama aktaramadık az daha idare edin..akşam da gülşahlar geldi yemeğe inciye iğne yapmışlar çişini yapamıyomuş annem iğneden bahserderken anladı da ağlamaya başladı kim demiş bebekler çocuklar bişey anlamaz diye... sünepe gibi yetiştirmek için öyle demişler biz herşeyi anlarız da bakmayın bazen sesimizi çıkarmayız bazen de kendimizi nasıl ifade ederiz bilemeyiz.. pek iştahım yok bugünlerde.. çikolata istiyorum annem aldı bi torba bisküvi zaten olunca da yiyemiyprum sayı ile verdiğinde daha çok yemeğe gayret ediyorum ama tabağa hepsini koyduğunda fazla yiyemiyorum..

19 Ağustos 2010 Perşembe

yeni evimissszzz

eh yerleştik gibi... benim iki tane odam var bi tanesinde yatıyorum balkonunda biraz oynuyorum diğer odamda da oyun havuzum biraz kitabım oyuncaklarım var ama yine de bu iki odanın dışındaki heryerde oyuncaklarım yayılmış durumda... evimiz kutu gibiymiş annem öyle diyor.. bugün eski evimize gittik babam çatıdan antenleri sökerken biz de annemle eski günlerimizi yadettik...sizimtçide oturduk tedi mağzasına gittik bana bir mutfak seti aldı sonra ben arabada uyuyakalmışım.. biz mısır çarşısına (eminönü) gitmişiz annem namlıdan mısır çarşısı civardından mis gibi şeyler almış(söylemiyeyim canınız ister) sonra eve dönüş yolunda uyandım akşam güzel bir yemek sonra ılık bir banyo... sonra biraz baby tv yatak..... güzel bir gündü..zaten anneme bugün benim özel günüm çok güzel bir gün öyle diyil mi dedim annem de evet oğlum canım oğlum dedi.. şimdilerde inci var herkes inci inci diyor annem de onu seviyor hissediyorum ben annemin gözünden sözünden kıskanıyorum biraz.. ama benim de küçük olduğumu daha 3.5 yaşımda olduğumu unutuyor herkes öyle olunca hep akın yapma akın yapma diyorlar ben de annem de üzülüyoruz benim boyum büyüm ama ben de küçüyüm daha (bazen de ben büyükkkkkkk kocamannnnnn (mününü) oldum diyorum o ayrı)yapma dedikçe daha çok yapıyorum onu oyun sanıyor olabilirim yada bir tür dikkat çekme..
bunun dışında evimize yerleştik gibi ama normal rutin hayatımıza dönemedik henüz.. az kaldı.. havalar hala sıcak annem de bende hep isilik olduk..babam isilik değil ama onun da boynu ve kolu çok ağrıyor..keyifsiz biraz... beni havalara atamıyor zıplatamıyor sırtına taşıyamıyor iyi olur işallah.. biraz rekabet duygum gelişti bu ara..annemle sürekli birşeyler konuşuyorlar şohbet ediyorlarmış ama o benim annem senin annen köydeeee baba..........
dayımlar kavabükte ama biz gidemiyoruz çünkü çok masraf yaptık bir yere kıpırdayamayız diyor babam..aslında en çok babamın ihtiyacı var gezmeye kafa dağıtmaya... az kaldı babacığım biraz daha bekleyelim.. neyse fotoğraf makinesinin bilgisayar okuyucusunu bulamamış annem o yüzden foto yükleyemiyoruz geçici bir süre... sonra size odalarımın fotoğraflarını göstercem.. hadi iyi geceler...

11 Ağustos 2010 Çarşamba

nevrimiz döndü

her yer her yerde....çok da sıcak akın çok fena... hikmetin boynu tutuuk..

7 Ağustos 2010 Cumartesi

yarın inşayat evimizdeyiz

çok şıcak babamın boynu tutulmus..kavabükden onur dayım geldi işe girecekmiş de işi varmış... mişafirimiz oldu.. yarın da artık evimize taşıncaz annem bakalım sıcakta ne yapacaz diyor..evi epeyce topladık.. oyuncaklarımı da topladık dayımlar kavabüke gitmişler... anamuydan kaçmışlar çok şıcak olmuş.. belki yeni evimize de gelirler... gece sıcaktna burnum kanamış gündüz de kanadı... bi de her yerim isilik annem sürekli yıkıyor beni havuz yapıyor ben de yüzüyorum..

6 Ağustos 2010 Cuma

koltuk altı

oğlumla kutu yapıyoruz o daha çok kutuların içine giriyor dönüyor oynuyor son 2 3 gündür o kadar sıcak ki pek hareket de edemiyor edkisi kadar... sıcak keyfini de kaçırdı biraz asabileşti uyku uyuyamıyoruz geceleri çok sık uyanır ağlar oldu... bugün sıra onun odasındaydı.. oyuncaklarını kutuladık hiç bir şeyini bırakmıyor oğlum bunu atalım diyorum yok her küçük parçayı kutusuna koyuyor çok kıymetliler.. oyuncaklarını halısını paketledik..

bugun benim odada koltuk altı rolonumu almış komodinin üstüne falan sürüyor.. oğlum sen ne yapıyorsun o oraya sürülür mü dedim.. ne bu anne dedi dedim ki bu koltuk altı parfümü... sonra 3 5 dakika sessizlik oldu alla alla nerde bu çocuk derken bi baktım salonda koltugun altına rollon u süreceğim diye uğraşıyor...
sonra açtım kollarımı sürdüm koltukaltına... sonra da ona...

4 Ağustos 2010 Çarşamba

hala taşınmaya çalışyoruz

önce annem bir şey anlatacak sonra da ben...


dün akşam yatmadan evvel Akın sütünü içti biraz dans figürleri yaptı sonra da bana reveranslı bir şekilde selam verdi
anne şütümü içtim şana selam da verdim dedi.. ben de aferin oğlum ayrıca selamını aldım teşekkür ederim dedim.. bu sefer de elini beline koyup gözlerini kısıp biraz da alttan bakarak anneee !! neden alıyorşun benim şelamımı ooo benim şelamım dedim diyerek kapanışı yaptı...





evet şimdi şıra bende.. bugün annemle şelam markete gittik orda iki arkadaş buldum oynadık biraz.sonra da eve gelip şalonda yerde piknik yaptık evimizi taşıyoruz annem sürekli kutuları doldurup kule yapıyor kulelerle oynayamıyorum çok ayır (ağır)...annem üstüne düşer ezilirsin diyor.. çok şıcak var her yerim kaşınıyor bi de kırmızı kırmızı kabarıyor.. halılarımızı halıcı abilere verdik yıkayacaklarmış annem de beni yıkıyor..

1 Ağustos 2010 Pazar

taşınma faslı



çok şicaaaaaakk.. habire ağlayasım geliyor annem diyor ki ayarım bozulmuş.. ne demekse... evimizi taşıyacağız inşaayat evimiz bitmiş
kutulardan kule yapmak çok zevkli bi de saklanıyorum içine..annem oğlum girme kutuya pişeceksin diyor.. anne yemek mi olmuşum ben diyorum gülüyor.. babamla dükkana gidiyoruz şimdi bi işimiz var.. annem kutu paketlicek.. bunlar da kutularımız...

şu kutunun arkasındaki benim... kan ter içinde...


babam ştreşşe girmiş taşınmayı hiç sevmediği için..kara kara düşünüyor... bu da kara kara düşünürken...