30 Aralık 2010 Perşembe

2011

yeni yıl ne demek bilmiyorum annemin okuluna gittik akşam orada ablalar abiler şarkı söylediler hediye çekilişi yaptılar bana iki kez hediye çıktı..sonra keman piyano saz çaldılar biz de dinledik sonra ben oynadım sahneye çıktım bateri de çaldım okulu süslemişler bana tuğba küçük davul verdi cebime koydum hep ceplerim doldu... bi de kar şekilleri verdi.. sonra beşte ve kaanla oynadım besteyi görünce hemen sarıldım.. benim ilk arkadaşım naze... o yüzden kız arkadaşlarımı çok seviyorum iyi anlaşıyorum..
herkese çikolatalar paştalar oyuncaklar arabalar yap bozlar diliyorum.. bi de anne babaları ile bir arada olmalarını istiyorum bütün çocukların..
bu yıl annemle babamla birlikte yaşamayı herşeyin bizim istediğimiz gibi olmasını istiyorum..

annem diyor ki her cefanın bi sefası varmış o da işallah bundan sonra olacakmış bu kadar beklediğimize değecekmiş...

26 Aralık 2010 Pazar

ben 4 yaşına gircem büyüdüm artık... herşeyi yapıyorum mişafir gelince daha da çok zıplıyorum hopluyorum... babam gelecek pasta üflücez bana inşaat seti alacak... her lafa bir karşılığım varmış öyle diyorlar...

24 Aralık 2010 Cuma


bugün tansaştan kar spreyi alıp arabanın camlarını boyadık arka kapının camlarını... ıkı taraflı ay gunes yıldızlar yaptık akın çok heyecanlandı.. anne çabuk olalım sabırsızlanıyorum dedi sonra uygun bir yere çekip boyadık camları.. çocukların çok hoşuna gitti galiba kapının önünden geçerken bakıp duruyorlar.. bir de bim den bir buhar makinesi bir de yanan kardanadam aldık çok guzel... aylardır kullanmadığımız evi taşırken kapattırmayı unuttuğumuz ev ve adsl faturası için dünya kadar para yatırıp boğazım düğümlü eve geldik..

21 Aralık 2010 Salı

oğlumun rüyası

sabah 8 e doğru uynadık 11 e kadar dersim yok biraz uyuruz diye umut etmiştim oysa yatarken.. sabaha 7 civardı da akının yanına uzanmıştım beni yanında bulunca sevindi... başladı anlatmaya... anne biliyo musun yüyamda bişikletimle gidiyordum bayırdan aşağıya sonra bisikletim kaydı ben de yukarıya doğru yürüdüm yavru bir tavşan bludum ağlıyordu annesini babasını kaybetmiş... sonra bulduk birlikte hayırdır işallah oğlum çok da güzel bir rüya görmüşsün dedim.. şimdi playhause da orman kavşağını izliyoruz...
çok uykum var kendimi çok yorgun hissediyorum..

19 Aralık 2010 Pazar







çevrikköprüde kahvaltı.... babamın ameliyatından bir kaç gün önce gitmiştik 3 ay sonra dün tekrar gittik ... hayatın insana neler getireceğini bilmeden güzel günleri doya doya yaşayabilmek ne güzel olurdu..

babası akını kuş gibi uçurdu... tavşanlara marul getirdik..



17 Aralık 2010 Cuma

babası geldi... çenesi kapanmıyor... ses tonu değişti ne yapacağını şaşırmış durumda güreşiyorlar yerlerde yuvarlanıyorlar..

16 Aralık 2010 Perşembe

aktivite

bugün gün boyu okul ardından araba tamiri ile uğraştım az vakit kaldı diye de eve dönmeden direk haftada iki gün olup bir gün gidebildiğim koro çalışmama geçtim..aklım da akında..çok uzun bir gün oldu çünkü koroda çocuğunu bir yere bırakamaış arkadaşlarımın çocuklarını da görünce iyice depreşti özlemim... kırtasiyeden kalın üzerinde çeşitli boylarda dairelerin olduğu bir cetvelle simli renkli jel yapıştırıcı aldım..her akşam eve geldiğimde içim almadığı zamanlar da dahil birşeyler yapmaya geyret ediyorum.. bugün akın makaranın etrafındaki daireyi kullanıp miki farenin kafasını yapmaya çalışmış bi yerlerden kaydettiği yada uyarladığı bilgiyi kullanmış babam da çok şaşırmış.. ayrıca elmanın yarısını kestikten sonra tabağa kesilmiş kısmı alltta gelecek şekilde koyan babama aaa dede kaplumbağa gibi deyip kürdanla bacaklarını kafasını yapmışlar ardından da başka bir elmayı kirpiye dönüştürmüşler... babam şaşkın... ben şaşkın olmamaya alıştım galiba.. soğuklar çıktı çıkalı benim oğlanın motor sistemi bozuldu gazlanıp duruyor.. gece de huzursuzdu.. gece 1 olana kadar tam uykuka dalamadı gece boyunca da huzursuz olup uyanıp durdu... yarın cuma okulum yok... birlikte biraz çarşı pazar gezeceğiz saç traşı olacak gece de babamız geliyor..
bugün ki meteryalleri kullanıp yaptıklarımızı da yayınlarız.. bu ara anaokulu dergilerimize yoğunlaştık.. kesme biçme işleri azaldı hamur oynama da azaldı.gün güne uymuyor...

15 Aralık 2010 Çarşamba

..

çok hızla öğreniyor adını yazmaya başladı sayıları 14 e kadar yazıyor ben öğretmiyorum kendi kendine öğreniyor... artı çok nazlı geceleri annem ayağında sallasın diye dudaklar kumbara gibi ağlıyor ağzının ucunda söylüyor... annem de yarım saat sallıyor ayağında halbuki istanbulda kuzusuna sarılıp bir güzel uyuyyordu kendi kendine... bi de bana diyor bu çocuk seni parmağında oynatıyor diye kimi oynattığı belli... dün manav amcadan aldığım köy yumurtaları çift sarılı çıktı bi de bana bana yiyebilsem 15 gündür yumurta yemiyorum kolestrolum çıkacak yine diye... 27sinde bakalım ne çıkacak... cuma akşam hiko geliyor bekliyoruz sevinç içinde... kabak tatlısı hamsili pilav yapcam...

13 Aralık 2010 Pazartesi

HAMMMsi

canım okuldan gelirken hamsi tava istedi durdum balıkçıda bir kilo hamsi... ohhhhh ben az akınla oynarken annem ayıkladı pişirmesi bana ait ayşe annemden öğrendiğim gibi... bol mısır unu bulanan balıklar güneş gibi dizilir az yağda hamsi tavası kapağı ile çevrilir... o da karadenize has.. çok hoşuma gidiyor böyle ayrıntılar seviyorum trabzon gelini olmayı.. neyse nar gibi kızarttım ilk pişenler 2. tavayı daha az.. bi güzel yedik salatayla iyice doyurdum karnımı... akın a geldi sıra pek yiyeceğinden umutlu değildim.. ben balıkk şevmem dedi o ince sesi kumbara ağzı ile... ben de gayet ciddi ve ikna edici bir sesle ama sen trabzonlusun trabzonlular balığı çok sever dedim sonrasında bir güzel yedi hamsileri ardından da tahin pekmez ne sarıyaaaaaaaaaa be.. hahahah bizim burda öyle derler birşey güzel oldu mu ne sarıyaaaaaaa be ne kayıyaaaaaa be derler... ohh dolapta pekmez yala yala bitmez... şimdi çay demlicem hafta sonu eşim geliyor..
babam epey iyiledi..annem çok yorgun... kronik kış günleri hava çok soğuk şöyle bir kar yağsa da kaysak sonra da neeeee kayıya beee desek hazır oğluma da kar çizmesi almışken... bu arada zeynebin tüm tahlilleri iyi çıkmıştı ardından abimde safrakesesinde taşlar varmış şimdi biraz beklemedeyiz... hikmetin yeni projeleri var.. bakalım işte böyle

12 Aralık 2010 Pazar

tiyatro

akınla demin çok güzel hareketler bunları izledik pamuk prenses ve 7 cücelerle ilgili bi skeçti.. sonra o da kendine mınderlerden bir tiyatro salonu yaptı tabureleri sıralamış babamla biz izleyici olduk sonra bana çok güzel hareketlerin müziğini söyledim o da kenardan birden çıktı kendi kendine birşeyler anlatmaya başladı.. yavrum böylece ilk tiyatro oyununu sergiledi... benZİNİ bitmiş benzin arayan birini oynadı

9 Aralık 2010 Perşembe

baba iştambulda kar yağacakmıs diddakli ol tamam

soğuk

kar çizmesi almış annem bana..çok güzel... babam gelirse hafta sonu kar oynarız kar yağacakmış... annem çok yoğun eve gelince oyun oynayacak hali kalmıyor bu ara resim de yapamıyoruz çok yorgun geliyor okulu hiç bitmiyor.. o da şikayet ediyor bende... babacım işlerini bitir de gel sevincimizi kursağımızda bırakma....

3 Aralık 2010 Cuma

ama daha yeni yapmıştık evimizi..

kusa kusa ağlaya sızlaya kendimizi istanbulda bulduk..annemler kontrol için ankaraya gittikleri için 2 günlük raporumu bari istanbulda değerlendirieyim evime gideyim dedim.. bi kıyamet geldik geldiğimiz gece de felaketti ama sabahı harika..akın babasına babaannesine cilveler gerdanlar neşeler lal laala şarkılar... sonrasında baba ile oyunlar babanne ile sohbetler...
ben de evimi derledim topladım çamaşır filan derken bugün de biraz dolaştık... akına bir masa sandalye takımı bir de miki farenin klup evini aldık... kendime bakıp bakıp aman bi sürü var zaten diyerek vazgeçtiğim kazak elbise fistolu tişörtleri oğluma oyuncak alarak değerlendirdim.. aslında değerlendirecek bir para yoktu ama insan evladına kıyamıyor... zaten de gerçekçi olursak dünya kadar kazak elbise onlar bi eskisin yenisi çıkıp duruyor....zamanım olsa çok güzel değerlendireceğim o gördüğüm modelleri kendim kesip biçip öreceğim ama kitap okumak için bile uykumdan fedakarlık etmem gerekirken bi de onlar uğraşamam... keşke... uzun zamandır ilk kez dün sabah 9 a kadar uyudum ne güzeldi yarab... akın babası babaannesi ile oynarken.... dinlenmiş olarak kalktım.. babamın sonuçları da iyi çıkmış dikkat etmesi kaydıyla... doktor bana zanaks mıdır nedır ondan yazacaktı yine erteledim dedim ki yüzdük kuyruğuna geldik bu yıl bize gülmek haram belki seneye... buna şükür ..Allah sağlık versin hayırlısını versin işallah.. ha bu arada konu başlığı cümlemizi akın dün akşam yere düşük kırılan ve etrafa saçılan cam kırıkları ve sütten dolayı söyledi.. annneeeeeeee ne yaptınnnnnn daha yeni yapmıştık evimiziiiiii.... babannesinin çok hoşuna gitti akın koca adam da olsa unutmıcam dedi...



inci hanıma gelince tepkileri netleşmiş gerdanlarını yedim mis gibi terle karışık süt kokuyordu birlikte şarkı söyledik... dişlerini sevsinler.. akıllı kuzularım benim...akın abisi ona küp hediye aldı küçükken çok severek oynadığı play skollun renkli küperinden..şimdilik birbirine vurup ses çıkartıyor... yakında grup kuracağız vurmalılarda inci vokalde akın yaylılarda ben...

28 Kasım 2010 Pazar

odamız


duvarlarını süsledik yaptıklarımızı da duvara yapıştıruyoruz... oğlumun sanat bahçesi... insan yaptıkça daha güzel şeyler çıkıyor ortaya ben de çok keyif alıyorum.. arabalarla oynamaktan nefret ediyorum erkeklerin dünyası çok farklı araba inşaat kule itiş boğuş güreş..... ama akınla hamur oynarken resim yaparken bişeyler yapıştırırken kitap okurken gayet güzel herşey...
fikir olsun hatıra olsun diye koyuyoruz..

bu yaprakları yollardan topladık sonra ne yapsak diye düşünürken yaprak adam yapmaya karar verdik... çok zevkliydi... sonbaharda buralar çok güzel kırmızı sarı yeşilimsi yapraklar dolu tüm baheçeler.. üzerinde çıtır çıtır zıplayıp gezindik akın yuvarlandı ben yuvarlanamadım ama zıpladım.. sonra topladık biraz yaprak adam yaptık


meraklı miniğin içinden çıkan yapışkenlı etiketlerden çiftlik evi yaptık bulutlar bana ait sadece gerisi akının...


güneş batıyor dağın ardında.. akşam olmuş yıldızlar çıkmış akın da sepetine kayan yıldızları topluyormuş..elinde karannlık olduğu için el feneri varmış arabanın da ışığı yanıyormuş.. çocuklar parkta oynayabilsin diye de sokak lambası yanıyormuş sallanan ve kayan çocuklar varmış bir de kum havuzu..köşede adı yazıyor AKI yazıyor n yı yapamıyor henüz.. ben öğretme taraftarı değilim beni taklit ederek yazdı

bu da makarna kafalarımız şu güzel düz saçlı olan akın.. diğeri oşman... osman dişlerini fırçalamamış dişleri çürümüş bi de boynunu sinekler ısırmış


bu da kardanadam... çok seviyorum kardanadamı...
duvarda bi de saat var onu ayrıca çekmeyi unutmuşum.. o da çok güzel sayıları yapıştırdık sıra ile.. sonra ortasına raptiye.. arkasını tutunca raptiye batmasın diye kalın bir kağıt yapıştırdım arkasına..


bugün akına masa almaya gittik yolda arabamız bozuldu bi şekilde imece usulu oldu bişeyler ama canımız da çıktı.. uyku varki kaçtı akın vızırdadı gündüz uyumayınca yoruluyor ne yaptığını bilmiyor.. sonra odada aldım ayağıma sallıyorum anne uykum kaçtı dedi ben de havada şöyle avucumla uykuyu tutar gibi yaptım hıııı sen ne kaçıyorsun bakayım diyip akının gözlerinden aşağı koydum.. sonra salladım 1 2 kere esnemeye başladı.. aaa anne bak uykumla esneme arkadaş olmuşlar dedi.. 5 dakikada sızdı...ben de bu destansı yazıyı hazırladım... zaman yok.... şimdi bi türk kahvesi yapacağım ...

karışık fotoğraflarımız...


dedemin ameliyatından bir kaç gün önce anneannemin tepesine çıkarken... ben çok severim boğuşmayı..judo öğretti babam...onu uyguluyorum



bu da arkadaşım beşte... ço0k seviyorum ben beşteyi..
onlara gittiğimizde ikimizin de aynı anda çişi gelmiştide....




İŞTAMBULDA piknik yapmıştık sulu parkta o fotoğraflar... babamın kucağında uyuma numarası yapıyorum... o GIDIKLAyarak uyandırıyor...



kardeşim inciyi kucağımda tutabiliyorum aytık.. biraz ayır ama... bacakları benim kadarmış... tombuul tombull




burada da dün erdem egelere gitmiştik beşte de bize gelmişti..paşta yiyoruz..

25 Kasım 2010 Perşembe

annemin akşam konseri vardı dedem haşta olduğu için gidemedi biz anneannemle gittik annem şarkı söylerken ben de alkışladım bi de oynadım sonra koşmak istedim ama anneannem izin vermedi... ben de sinirlendim


akın bu ara hırçın biraz neden bilemiyorum şiddet içerikli bir çocuk değil ama kızdığı zaman vurup tekmeliyor normal mi bilemiyorum acaba bu bir buçuk yıllık bir süreç mi yoksa erkek çocuklar mı böyle hareketli hırslı oluyor...

zeynep çölyak değilmiş şimdi haber geldi sonuç negatif çıkmış kaç zamandır bekliyorduk... çok şükür rabbime..


ben hAvai fişekleri çok severim çünkü onlar her zaman patlıyor uzaklarda da patlıyor yakınlarda da dedi akın şimdi....

o lar çok güzelmiş aynı tekerlek gibi... anaokulu dergisi okuyoruz bi yandan... bi de baba ile kameralı gorusme yapıyoruz çocuğum melake oldu bi anda sevinçten.. Allahım bizi kavuştur artık..

21 Kasım 2010 Pazar

bayramdan ardakalan..



gittiğimiz piknik... balkonda balık sefamız...




inci kardeşimi çok seviyorum ama çok da kıskanıyorum.. annemin kucağında ki fotoda dilime bakın..ben kedileri çok severim ya o yüzden için kedi gibi yalanmışım



yol

ağlaya ağlaya geldik kavabike.. ilk başta ağlamadım otobüste gittikçe sinirim bozuldu yorgunluk babasızlık derken annemin canına okudum istemeden.. .sonra sızıp kalmışım... üzgünüz hepimizde... az kaldı diyoruz ama ocak son... ocakta bir değişiklik olmazsa bu işe bir son vercekler... bıktık artık gidip gelmeekten... ben babasızlıktan... iyi geceler..

18 Kasım 2010 Perşembe

babamla uşta olduk kapı yaptık ben babama yardım ettim alıveşe(alışveriş) gittik... kapı alıp taktık ben de büyüyünce babam gibi uşta olacam dedim.. benim dedemde babam da uşta... babam dedi ki benim oğlumun adı da mahmut babamın adı da mahmut ben mahmutları çok severim dedi... babam galiba mahmut dedemi özlemiş..yazın mezarlığa gittik ben anneme dedim ki anne dedem neden ormanda yaşıyor bana galiba bir cevap vermedi net... babacığım üzülme ben varım senin yanında.. mahmut akın... sen çok sigara içme de beni bırakıp gitme dedem gibi... yütfen baba yütfenn babacım seni çok seviyorum benim aşlan babam

17 Kasım 2010 Çarşamba

bol bol oyun.. bol bol öskürük... bol bol annem babam... evdeyiz bu bayram.. çatı katı evimizi tamir ettik.. şimdi annemle bir şehir kurduk arabalar dumanlı fabrıka benim okulum annemin okulu dedemin anneannemin evi trabzon anamuy hepsi var çok güzel bir şehir...

16 Kasım 2010 Salı

bayram

evimizdeyiz... odaların yerlerini değiştirdik... ammen temizlik yaptı..dün de pikniğe gittik.. bugün bayram..ama herkesten uzaktayız.. babam ben annem imci ve gülşah kahvaltı yaptık... şimdi kuşum KATAN a yem vermeye gittik çatı katı evimize...
babamın sınırlarını test ettim beni seviyor mu diye.. seviyor... ağladım ittim onu git dedim yine de sevdi beni ben de atladım kucağına sarıldım oynadım onunla... benle oyun oynamadığında üzülüyorum çünkü... bugün bayram benim bayramım... çünkü 2007 de kurban bayramının 3.günü doğmuşum ben...

10 Kasım 2010 Çarşamba

evimize gitmemize az kaldı.. cuma günü televozslu otobüsle gidiyoruz yeni iştambulumuza..annem çok çalışıyor çok bunalmış artık eve gitmek için can atıyormuş.. nasıl atılıyor bilmiyorum ben de atarım böyle top gibi... bi de kafayı yedi dedi geçen ardanın annesi bizde aldık kafamızı tutup yer gibi yaptık çok hoşumuza gitti kafayı yemek...

4 Kasım 2010 Perşembe

sürekli bacak ellemek istiyor saviyor yanaklarını bacaklarıma ve başka kşm varsa yakın bulduğu o kişinin bacaklarına koyuyor... giyinirken denk gelmişsek aaaaaaaa bacakkkk diye sarılıyor.. birşey demiyoruz geçecek elbet iki yaşını geçene kadar emdiği halde ara sıra elini koynuma sokuyor.. yine ses çıkarmıyorum.. ben de onun bacaklarını seviyorum memelerini seviyorum normal karşılayalım diye.. işte öyle..
hamurları renk renk bırbırıne yapıştırmış sabah bu bir hayita anne dedi.. mavi hamur deniz sarı günes diğer renklerde de anneannesinin ve bizim evimiz varmış... düşünce şekli çok hoşuma gitti haritası... hafta sonu yeni doğan kuzenini ziyerete gideceğiz biraz gecikmeli de olsa... sonra da istanbula..evimize.. annem oğlum sen kal yanımda annen gitsin ben seni özlerim dedi..olmassz anneanne babam beni bekliyor o da üzülür dedi sonra da sen de gel ama sen birazssdan gel önce ben gideyim dedi... annem de çocuk bile evinde kafasını dinlemek istiyor dedi..

3 Kasım 2010 Çarşamba

anneannem beni uyutmak istiyordu ama anneanne ben uyursam oyuncaklarımla kim oynayacak dedim o da tamam oğlum uyutmam o zaman dedi...

31 Ekim 2010 Pazar

kasım ayı geliyormuş

tekrar kavabük e geldik.. önce haştane sonra yeni iştambul şimdi de kavabük... çok yorulduk.. annemin de gönlü yorgunmuş o nedemek bilmiyorum... dedem ve anneannem yarın gelecekmiş babam bize iki katlı otobüsten bilet almış onunla geldik ama annem muavin abiye kızdı çok ukalaymış ben çok sıkıldım hep hareket etmek istedim çok da uykum vardı kafam şaşırdı..eve gelince ağladım ama uyuyup uyanınca yüzüm güldü...

25 Ekim 2010 Pazartesi

dedemin bıyıtlarını kesecekmiş annem de dedi ki sakın bıyıtları atmayın akına yapıştıracağız ben bıyıtlı akın olcam dedem de küçük cinnuy.. dedemi yarın görmeye gidiyoruz ameliyattan önce... yarın da ameliyat olacakmıs dua ettim

23 Ekim 2010 Cumartesi

sevgili dedem

dedem anneannemle beraber haştanede babam da kayabük e geldi.. dedeme gokgor iğnee yapcak dedem de iyi olacak babam kombiyi yaptı dedeme ve anneanneme sürpiz olarak.. annem de yemek yaptı... hep başı Ağyıyor bi türlü de geçmiyor... bugün gazeteden bi dergi çıktı işkeletimiz var babamla onu okuduk çok hoşuma gitti.. dedemi ve anneannemi bekliyoruz..

21 Ekim 2010 Perşembe

yaşayacağımız göreceğimiz çok günler olsun... babam iyi olsun.. 2. kez byy pas ameliyatı olmak kolay değil ama işallah iyi olacak inanmak istiyorum çok inanıyorum Allah babamı bize bağışlayacak. sabırla bekliyoruz. sabahtan beri hastanedeyiz angio sonucu iyi çıkmadı ana damarlar%100 kapalı nefes darlığı ondanmış doktor olabiliyor bazen böyle durumlar vücut yapıyor dedi hazır değildik ilkin çok kötü olduk hikmet iyi ki gelmiş akın biraz kaygılıydı önce anneannem ağlıyordu şimdi annem ağlıyor diyormuş garip şeyler yaptı vızırdadı.. ne bileyim ben de aldım eve getirdim yıkadım yatırcam birazdan da ambulansla annem hikmet babam ankaraya gidecek hastaneye.. işallah iyi haberler alacağız Allah babamı bize bağışlayacak... torunlarının düğünlerini görecek genç yaşında (63) bu işi halledecek

20 Ekim 2010 Çarşamba

dedemin yolları

dedemin yarın kalbine giden yollara bakacakmış gokgok amca yollarda bişey var mı trafik sıkışmış mı diye... bana öyle anlattılar.korkacak birşey yokmuş önlem içinmiş... geçmiş olsun dedeciğim çok işimiz var senle.. öğreteceğin çok şeyler var ya bana o yüzden için iyi bak kendine...



ha bu arada akın kuyumcuların önünden geçerken durup durup anne sana şundan alayım mı bundan alayım mı diye soruyor..öyle çok ilgi alanıma girmez bakmam vitrinine.. parlak ya ondan herhalde... ben de al oğlum diyorum teşekkür ediyorum çok ince ruhlu bi çocuğum var ...

18 Ekim 2010 Pazartesi


bugün annemin okulu yokmuş biz de sinemaya gideceğiz birazdan... çılgın yıysız mış filmin adı... yaşasınnnn


babası gitti dün gece... babama diyormuş ki dede anneme söyle babamı göndermesin.. ben içim kan ağlasa da gülüyorum ki çocuğum üzülmesin diye.. babasının otobüsteki koltuğunu kontrol etti rayat mı diye sonra da aşağıya inip el salladık.. araba kalkarken anne babam gitmesin yütfenn dedi ben de ona ellerimi kocaman açıp bu kadarı bitti ama yine küçük yapıp bu kadar az kaldı deyince gözleri parladı ardından yürüyemediğini söyleyip kucak istedi eve dönerken uyuma numarası yaptı sonra apartmanda kendini kapının önüne bıraktı.. bütün bu hareketlerin anlamı kendini üzgün hissetmesinden.. neyse ki görüşmemiz iyi geçti az kaldı.. tek ümidim cumartesi günki konuşma... çok yorgunum.. zor bir savaş bitti bitecek...

17 Ekim 2010 Pazar

cev vik köpyü





oraya gittik.. kahvaltıya.. anneannemin doğum günü bugün... hap birlikte kahvaltı yaptık kediler tavşanlar tavuklar kaplumbağalar kazlar ördekler vardı.. çok güzel bir gün geçirdik..babamın işi hakkında konuştukları için dün herkesler çok mutluydu çünkü babam çok yakında artık yanımızda olacakmış..bahçeli bir evimiz olacak sonra da köpek alacak babam bana... bi de civciv bi de kedimiz olacak.. hava da çok güzeldi..

15 Ekim 2010 Cuma

mutluluk mavi çocuk oynardı bahçemizde....

ama ben babamı istiyoyum dedi babası da yolda geliyor... daha büyük bir mutluluk yok..sanki bir enerji geldi sırtımdan doğru kolllarıma...3 köfte ardından bir çay bardağı mandalina suyu... bir dilim kek 3 4 badem yedi... çocuğumun iştahı açıldı babasına kavuşacak diye... uyuylalım da hemen sabah olsun...

vikvoklar

vikvoklarla savaşıyorum.. ceviz yiyorum çorba içiyorum meyve yiyorum şuruplarımı içiyorum 3 tane şurubum var anneme töşeökkür etmeyi de unutmuyorum içtikten sonra...biraz terliyorum bi de...bugün arkadaşım geldi biraz.. bi de kumbaramı açtık hergün para atıyorum cayyunun kipatını alcam odama masa sandalye alcam kaydıraklı yatak alcam paralarımı biriktirince..

12 Ekim 2010 Salı

anne hadi ilacımı verir misin..

2 gündür öksürüyor yavrum.. bugün daha da arttı kuru kuru.. öksürürken içim sızlıyor sanki... bugün doktora gittik boğaz yoları kıpkırmızı kulak kanalları biraz kırmızı...daha artabilir dedi ilaca başladık... parka getirdim keyiflensin diye yokk hali yok.. okulda sadece 1 saat dersim vardı 10 da çıkıp 11 de gelicem halbuki ağlaya ağlaya gözleri kurudu zor çıktım evden arabada ağladım bende.. diyor ki anne beni bırakıp gitme.... içime işledi.. hastayken daha nazlı olur ya insanlar ondan herhalde.. iyi olmazsa eve de gidemeyiz yollarda perişan olur yavrum.. kafam sepet gibi herşeyi unutuyorum cüzdanımı kaybediyorum elimdeki banka kartlarını orada burda marketlerde unutuyorum elime alıp bir şeyi koyduğum yeri bulamıyorum ürekli yorgunum bunlar depresyon belirtileri mi acaba? artık girsin herşey yoluna yoruldum çok.. ağlamak istiyorum...

9 Ekim 2010 Cumartesi





annemle fotoğraflara baktık bazılarını buraya çapıştırmaya (yapıştırmak) karar verdik... babam gelemiyormus annem ağladı galiba.. sonra giyinip hemen dışarı çıktık..iyi ki de gittik annemlerin küçüklüğünden beri gittiği pideciye gittik bizimle çok güzel ilgilendiler annemin eski öğrencisi de orada garson abi olmuş çok güzel davrandı sürekli bir şey istermisiniz dedi... giderken dolmuşta kocaman ağaçlı bir bahçenin demirlerini dedem yapmış dedem soğuk demir ustasıymış annem öyle dedi ben de dedimhayıy anne sadece demirci ustası değil bi de sazcı ustası sonra babam da usta benim dedim.. çok güçlü dedim.. bi güzel pideleri mideye indirdim çok güzeldi .. dönüşte de annemin küçüklüğünden beri gittiği güven pastanesinden ekler aldık çok yoyuldum artık uyuyabilirim... babacım üzülme sen gelemezsen biz geliriz haftaya

babamı bekliyoruz... az kaldı yola çıkacak birazdan.. ben de ona sarılcam

4 Ekim 2010 Pazartesi


Annem gece okulda kalıyor bazen..onu çok özlüyorum zaten babam da yok o zaman ertesi gün geldiğinde hiç kucağından inmiyorum..anne seni çok özledim diyorum.. sonra hafta sonu bi baktım bize beşte geldi onunla hamur yaptık annemler bizi sık sık bir araya getircekler.. bugün de bıyıtlı amcam geldi beni görmeye geldi bana çikolata getirmiş onu görünce hemen sevdim bi de sevinip hünerlerimi


gösterdim.aaperen abimi nur banuyu sordum yeni bebeği sormadım ben annemin karnında bebek istemiyorum ben bebekleri sevmem.. (aynen bu cümleleri kurdu..geçenllerde karnım şişmişti kocaman babası oğlum annenin karnında bebek var dedi o da baktı surat değişince fazla zorlamadım yok oğlum karnım şişmiş üşütmüşüm dedimm hahahhaha -gayet yalancı bir gülme- anne babam bana şaka yapmış bebek yokmuş dedi..neyse hava çok şoğuk babamı bekliyoruz hafta sonu bebek görmeye gitcez...

30 Eylül 2010 Perşembe

yoğunluk yorgunluk

bir anda yoğun bir okul temposunun ortasına düştüm... bu akını da beni de çok etkiledi... dün okulda saat 4 30 a kadar dersim vardı eve gelip akını gordüm çantamı yastık yorganımı aldım okula belletmenlik için gittim beni özlemiş olan çocuğumu annem kent ormana götürerek kandırdı bugün akşama kadar yine okuldaydım... eve geldim akın uyuyor uyandı ama sonra sebepsiz ağladı aslında sebebi beni özlemiş olması ama bahanesi saçma şeyler mesela anneeeee arabamı verrrrr hüüüüüü anne burnum aktı hüüüüüüüüü anne sus hüüüüüüüüüü .. neyse şimdi yatıştı da yazıyorum birşeyler... bugün bizim evlilik yıldönümümüz 5 senemiz bitti.. ne çabuk... hey gidi hey... söyleyecek çok şey var onlaRI cebimde saklıyorum bir araya gelip yaşantımızı tekrar kurduğumuzda çıkartacağım ortayA..
bugün okuldan gelince akınla biraz boyama yaptık sorular soruyor cevabın altına çarpı işareti koyuyorsun ben öğrettiğimizi unutmuşum çarpı işaretini demiş bulundum ama sonra bilmiyor diye oğlum daire çiz dedim.. baktım çok güzel bir çarpı işareti yaptı doğru cevabın altına... şaşırdım sonra diğer cevabı işaretlerken çarpı işareti değişik bir şekildi sordum bu ne şekli o da çarpı işareti anne ama o kırılmış çarpı dedi.. bu ara enteresan şeyler anlatıyor konuşuyor ben yoğunluktan unutuyorum not alamadığım zamanlarda da unutuyorum ders programım yoğun ama okula alışırız yine.. çok şükür...
geçen gece yattık dua ediyoruz anne şimdi ben babamı dumamlı fabrikadan arasınlar diceeem demi anne dedi... işallah dedim ben de...unuttum yazacaklarımı...

27 Eylül 2010 Pazartesi

yeni iştMBUL

BABAmla çok güzel satranç oynadık gün boyu... yanak yanağa... sohbet ettik.. uyanınca bana oğlum karabükte beni unutma tamam mı deyince ağlamaya başladım ben gitmicem diye annem de ağladı bu sefer babam da ağladı.. sonra apartopar arabaya bindik.. annem benim şarkımı açtı...sakın bana yan yan bakmaaaaaaa diye bi şarkı açtı kantoymuş... sonra geldik otobüslere ben yine ağladım otobüsteki tv leri görünce birden sevindim çünkü her koltukta televos vardı kulaklık taktık uyandığımda da kendimi anneannemlerde buldum annem okula gitmişti... babamla telefonda konuştuk..sabırla bekliyoruz...az kaldı diyor annem az kaldı...

22 Eylül 2010 Çarşamba

ben artık iki kez abi oldum... fikret amcamın bir kızı oldu dün öğlen... adı zeynep irem miş... ona bigisaardan çiçek yolladık pembe gönlüm sende... ben beğendim... üzerine de yazı yazdırdık çiçeğimiz gitmiş zeynep beğenmiş..

zalım poyraz gıcım gıcım gıcılar
yüreğime düştü goygun acılar....

gitme vakti geldikçe huzursuzlaşıyorum bızı yıne zor günler bekliyor umarım dılerım en kısa zamanda kardemir netleşir düzenimizi kurarız..

bugün ayşe ve süpersonik yıldırım geldi.. bu sefer akın mahvetti çocuğu... yüzünü gözünü tırmaladı çocuğumu tanıyamadım..nasıl böyle oldu bilmiyorum benim güzel huylu iyi anlaşan oğlum sürekli iten kakan tırmalayan bişey oldu.. kazasız atlattık ama çok yoruldum.. onlara çatı katını hazırlamıştım rahat oynarlar bız de rahat otururuz diye kafamı sinir anında kısa bölüme çarptım şu filmlerdeki gibi kuşlar uçmadı beyniemde ama gözümün önünde sanki şimşek çarptı bir kararma oldu.. kocaman bir apranaks içtim hep ağrımı keser bana mısın demedi..

19 Eylül 2010 Pazar

bayramın birinci günü gecesi yola çıkmışiz ben o arada uyuyordum bi uyandım kendimi arabada yatarken buldum kulağımda da horon müziği hatta gözlerim kapalı gülümseyerek kollarımı kafamı salladım sevindim de.. babannem çok sevindi şalatıklarımı ekmiş topladık sabahları köyümüzün çevresinde annemle yürüdük tepelere çıktık sonra bir sabah babam yaprakları toplayıp yaprak yağmuru yaptı.. arkadaşlarımla oynadık en çok aliyyna (aleyna) ile oynamak istedim.. babamın halasının keçisini sevdim halanın peşinden gitmek istiyor habire meeeeeeeeee meeeeeeeeee diyerek onu çağırıyordu.tevukları kovaladım arkadaşım coniyi sevemedim çok yaşlanmış tuyleri yaralanmış sevme hasta olursun dediler ben de yanında durdum ama biz giderken günlerce sesi çıkmayan coni uzun uzun havladı koştu peşimizdem..sümela manastırına gittik ben oranın ne olduğunu anlamadım ama tepelerde bi yerdi heryer yemyeşildi merdivenleri çıktık dönüşte dışarda köfte yedik ekrem eniştem babam amcam ateş yaktılar biz odun çalı çırpı topladık sonra anneme annnnne benim çookk karnım acıktı dedim annem de sevindi çünkü o benim peşimden dolaştığı için hiç acıkacak zaman olmuyodu bi iştahla yedim ki hiç kıpırdamadan...bi de upuzunnnn bi dereye gittik adı uzungöl müş orası çok güzeldi tavuklar vardı kocaman (önceden mününü derdi benim oğlum kocaman a) bi göl... balık yedik o kadar lezzetli b i alabalıktı ki salata da çok tatliydi...akşam anneme anlatırken yaptıklarımızı ilk cümlenin sonunda 1 dakikanın içinde uyuyakalmışım hemde horlayarak..tam köy çocuğu oldum bütün enerjimi sonuna kadar harcadım... halalarımı kuzenlerimi köyümü gördüm..dönüşte de ordu dolaylarında bi yerde ayaklarımızı denize sokarken kendimi çıplak suya girerken buldum eve dönüşüm de yine babamın kucağında uyurken oldu tıpkı giderken olduğu gibi..
artık evimizdeyiz.. dün annemi diş doktoruna götürdük babamla..artık annem diş doktorundan korkmuyormuş daha iyiyimiş sonra babam bizi oyun parkı olan bi alıveş yerinde bıraktı bizde güzel bir gün daha geçirdik oyun oynadık yemek yedik annem bişeylere baktı ben kipat okudum sonra babam bizi aldı yolda yine uyumuşum arabada uyuyakalmak artık en çok yaptığım şey... bugün şultan amet memeete gideceğiz şimit günü varmış..sabah babannemin patatesleri şalatalığı peyniri ile çok güzel kavaltımızı yaptık güzel bir gün...


akın bugün çözüm üretti oğlumuza çözüm üretmeyi öğretmişiz bu duruma çok sevindik.sabah burnu aktı sildim burnunu ama peçete biraz sertti acıdı anne buynumm acıdı dedi ben de sert olduğunu söyledim gitti peçeteyi biraz ıslattı anne bak ışlak mendile dönüştürdüm dedi burnunu sildik acıtmadı..buna benzer şeyler yapıyor yazmayı unutuyorum eğer not almazsam..

17 Eylül 2010 Cuma

tivabzon

tivabzona gittik geldik.. babannemim bahçelerinde halalarımın kuzenlerimin gönüllerinde dolaştım... bol bol koştum yürüdüm toprakla oynadım..şalatalık yedim dallardan... gece de iştambula geldik.. şimilik bu kadar yazarız detayları

9 Eylül 2010 Perşembe

bayram

ellerinden öperim büyüklerimin... arkadaşlarımın yanaklarından öperim...


bayramınız kutlu olsun..bayram harçlıklarımı halk bankası karabük şubesine yollayabilirsiniz..

8 Eylül 2010 Çarşamba

yanaklar

akşam geldik evimize... yolda gelirken arkadan ikimize sarılıyor akın... bir eli benim yanağımda bir eli babasının..kafalarımız bir araya getiriyor mutluluktan... yanaklarımızı tutarak dedi bu taraf güzel bi yanak bu taraf da dikenlii
babası benim oğlumun da sakalları çıkacak dedi... dinliyor bizimkisi... yemek yedik haliç tarflarında bir yerde yan sırasında lastikçi vardı tam Akının mekanı... şimdi kitap okuyor..

6 Eylül 2010 Pazartesi

pembe boyalı okulum

arabayla önünden geçerken gösteriyordum bak oğlum senin okulun...
3 4 kez geçtik önünden sonra o söyledi geçerken annee bak benim okulum
olmamıstı ziyaret edememiştik bugün gittik okul tadilatta girdik içeri boyanıyordu öğretmeni ile tanışamadık bilgi aldık... yarın sabahtan gideceğiz... ama kabullenmiş durumda...biraz arkadaşları ile oynasın düzene girsin istiyorum erken mi bilemiyorum.. kafam karışık 3.5 yaşı deviriyor.. amacım okul eğitiminden çok biraz kahvaltı düzeni sağlansın arkadas ortamı ile birlikte oynasın yemek yesin bakalım ne olacak işallah...
bugün babamla bahçede minnacık bir kara kaplumbağası bulmuşlar çok sevdi... eline aldı saksının içine koyduk fakat sığdıramadık oğlum bak anne babasını özlemiş değince iş değişti babamla kabul etti bırakmaya ormana... gittiler ormana bıraktılar ağlamış peşinden gitme diye sonra kabul etmiş bana diyor ki anne kablumbaaam oymandan anneşine babaşına gittiii
yarın gidiyoruz evimize... oh

4 Eylül 2010 Cumartesi

uykudan önce

anne dedi ışığı açar mısın bişey söölicem..
açtım yüzüme dikkatle baktı
iştambula gideceszz mi
evet oğlum salı günü..
hiç bişey demedi
yatağına yatıp huzurla uyudu..

2 Eylül 2010 Perşembe

dünyAyı kaldırma kuvveti


o herşeyi yapabilir... herşeye hayıy... herşeye kendi karar verir..istediğini yiyecek hep de çikolata yada gofret... istediğini içecek... en çok şu..
istediğinde miki fare istediğinde caillou izleyevek ister yakından isterse uzaktan izleyecek ama mutlaka kendisi bilecek ne yapacağını..

bu dönem böyle.. yeni başladı..önceden daha makuldu ikna ediyorduk falan..fakat son bir haftadır hoş geldi yeni dönem diyoruz.. pipi ile oynuyor ama çok fazla kaptırmıyor.. ben de onu utandıracak birşey söylemiyorum ama önceden anne bak pipim açılıp kapanıyor diyordu (yazın başında) geçen anne git buydan dedi banyoda pipisi açılıp kapanırken..varmıyorum üzerine.. büyüyor.. işallah ruhen ve bedenen sağlıklı bir şekilde bütün gelmiş gelecek zor günleri dönemleri atlatabiliriz..
kuzenim var biraz daha katı onun oğlan pipiyi gizli gizli keşfediyormuş kötü bir intibaa mı uyandırdı anne bilemiyorum en azından biz birşey yokmuş gibi devam ediyoruz... herkesin kuku pipi saydığımız dönem geride kaldı.. hoş geldin kendini ispatlama dönemi...
tabi yapabilirsin oğlum.. sen akıllısın...herşeyi yapabilirsin..yeter ki iste..

kAvabik

pazartesi gece bindik otobüse.. annem keyifsizdi.. tAm yeni evimize gelmişken kısa geldi evimizde durmak bi de babamı bıraktık yine iştambulda.. ben de üzüldüm kavabike gelince gitmicemmmmmm diye ağladım arabadan inmek istemedim şimdi fena değilim ama özledim tAbi babamı annem artık daha fazla dayanamıcam dıyor ben de dayanamıcam annem... babam hele hiç dayanamaz Allahım duy sesimi yütfen...

24 Ağustos 2010 Salı

gezme

akşam üzeri akın alışverişe gitmeye kara vermiş ben bilgisayarda bloğumu yazmaya çalışıyordum kör gözümle o arada... giyindi çekmecesinden kot şortunu giymiş t shirt ünü giymiş polis şapkasını da takmış anne ben gidiyorum dedi oğlum nereye gidiyorsun beni bırakıp şimdi anne çok işim var alıveş yapcam karfura gidiyorum dedi ne alacaksın dedim oyun hamuru alacakmış..paran var mı oğlum bak bende de kalmadı dedim düşündü parasız olmaz dedi galiba o zaman da ben o zaman gülşaha gideyim dedi.. gitti gülşaha.. bakkal niyetine :) (her zaman halley olur... ) sonra nedense vazgeçti aklı bende kaldı galiba çıktık çatı katına birlikte oyuncaklarından kule yaptı ben de kutuları ayarladım sonra yine karar verdi gülşah'a gitmeye dedim ki oğlum gülşah'a gider gitmez halley isteme önce biraz sohbet et o sana sorarsa evet yerim teşekkür ederim de dedim indi aşağıya ben de dinliyorum kapıdan direk halley var mı dedi gülşahı direk halley olarak mı görüyor anlayamadım valla :) neyse biraz sonra yüzü gülerek geldi..soyundu ev kıyafetlerini giydi...

kutuları düzenlerken hamile fotoğraflarımı gösterdim ona karnım kocaman... oğlum bak sen buradasın dedim o kadar hoşuna gitti ki anlatamam gözünden anladım çok sevindi güldü kahkaha attı baktı baktı durdu.. sonra bebeklik fotoğraflarını gösterdim ilk doğumları unutmuş onları denmek ki iyice baktı.. anne ben kel olmuşm dedi...

bu gözümden dolayı çok şevkatli davranıyor bana öpmek istiyorum seni dediğimde ama şen gripşin göjün grip olmuş diyor. bi de beni yanlız bırakmıyor gözümün ağrıdığını biliyor.dun aksam hikmet gözüme limon damlatmıştı çok canım yandı ahh ufff oy anam derken anne geçcek geçcek diyor bana


unutmadan bi de pasta olayı var..yan komşumuz hikmetin iş arkadaşının hanımı oyle olunca komşuluk muhabbetlerine başladık..yabancılık çekmedik..akına pasta yollmıştı sabah oğlum bak bunu fatoş ablan sana yollamış dedim.. bana
anne bu neee dedi yaş pasta oğlum dedim... anne pasta yaşlanmışşş dedi

sigara ile ilgili bir program izledik bir kaç gün once... o da kafasında kurdu galiba.. bana anne nolmuş diye sordu..
sigara içmiş böyle kararmış içi oğlum... başka da bir şey sormadı söylemedi...
sonra bu akşam balkonda babası sigara içerken ama babaaaaa sigara içmeee dedi
çok hoşuma gitti valla.. benim yıllardır yapamadığımı akın yaptıracak galiba babasına..

ne diyeyim akın bizi şaşırtmaya devam ediyor bu ara daha hızlı büyüyor sanki...

23 Ağustos 2010 Pazartesi

kurbağa surat

buldu bizi salgın... akının gözleri şişti dün bugün bi kalktım benim tek gözüm kapanmış... salgın varmış yurt genelinde anlamadım ki bir yere de gitmedik doğru düzgün nasıl oldu... benim ki bu kadar ağzı ve sinir yaptığına göre akının ıkısı bırden nasıl ağrıyordur...
dün akşam misafirlerimiz vardı oğulcuğum da keyifsizdi zaten sesi soluğu çıkmadı..
sabah da hastaneye gittik ilaçlarımızı aldık keyiflensin diye onu şu püfürdek kocaman parka götürdüm... eve gelirken bi baktık günlrtfir beklediğimiz oyuncağın kargo arabası arabanın peşine koştum kargoo kargoo diye seslendim ama yetişemedim akının çok hoşuna gitti koşmam ki habire sordu durdu neski kargo akıllılık etmiş de oyuncağı amcasına bırakmış incinin de hediyesini verdik.. keyifle oyuncağını çıkardık oynadı araba garajı ıle ılaclarımızı surduk sımdı uyuyor gunduzlerı keske bıraz uyuyabılsem ama yattım uyuyamadım aksam erken yatarım artık dunden de bır surü yemeğim var..

21 Ağustos 2010 Cumartesi


inci ve ben.. her ne kadar kıskansam da onu çok seviyorum...






bu da çok güzel bir park... dün anlatmış olduğum hani...

bugün

bugün annemle oyun oynadık dans ettik zıpladık güldük film izledik.. güzel bir gün geçirdik hep evdeydik akşam da alıveş e gittik ben babamla trene binerken annem de alacaklarını aldı yarın misafir gelecek... sonra ben evde iki tane büyük albeni ardından elma ardından 1 bardak süt içince şelale gibi ağzımdan yediklerim fışkırdı... her yer kusmuk oldu annem de beni yıkadı sonra yatırdı öptü sevdi şelale oldu bak artık 2 çok çikolata yemek yok gördün mü dedi.. babam da hala hasta ben kusarken o da yanımda yatıyordu beni öpüp duruyordu kusmuklarım onun yastığına da geldi... işte böyle ... bugün de böyle geçti..annem çok yorgun olduğunu söylüyorrrrrr... yatmak istiyormuş herşeyleri bırakmak istiyormuş... pazartesiden sonra inşallah

20 Ağustos 2010 Cuma

park ve shrek

şirekten korkuyordum küçükken ama bugün sinemada izlerken eğlendim..sabah annemle gittik sinema izlemeye biraz geç kaldık daha yollara tam alışamadığımız için ayarlayamayabilyoruz bi de dolmuşçu amcalar çok kötü annem onlara kızıyor benim kırmızı arabama söylendi bugün.. annem de senin hiç çocuğun torunun yok mu atayım mı bu arabayı dedi atacak sandım ama galiba kızmıştı şöföre ben de varana kadar sesizce annemin kucağında oturdum annem benle oyun oynamıyor fazla sohbet etmiyor çok yorgunum diyor ya bilgisayara bakıyor yada temzılık yemek yapıyor bana vakit kalmıyor önceden daha çok zaman ayırıyordu sanki ama ben de sürekli dağıtıyorum karıştırıyorum yapma dedikçe yapıyorum daha çok inatlaşıyorum elimde değil o ne derse desin yapmaya devam ediyorum..babam zaten kolu ağrıyor hiç beni kucağına alamıyor sadece öpüyor o kadar.. bi de oğlum benim seni çok seviyorum diyor ama öyler demeyle olmasszz ki... ben eskisi gibi babamla boğuşup koklaşmak istiyorum yütfenn baba çabuk iyi ol haman mı (haman= tamam)
bugün annem benim arabayı benle beraber 3 4 km sürmüştür herhalde yolları bilmiyorduuk yanlış yerde inmişiz dolmuşcunun yüzünden.. sonra park yakın dediler taaaaaaa köprüleri yolları geçtik zor vardık fakat bi vardık ki oh püfür püfür tayyip parkıymış adı.. şelale köprü bi sürü salıncak dönmeli kaydıraklar vardı sonra annemle yata yata yemek yedik kocaman minderlerde kimse de yoktu rahat rahat takıldık yarın babamı da götürcez... annem dedi ki oğlum bu sıcakta bu yorgunlukla sadece senin için sen mutlu ol diye giderim bi yere bak bu parka sen mutlu ol oyna koş diye geldik... ben de sevindim ve töşekkür ederim dedim anneme poz verim çeşit çeşit ama aktaramadık az daha idare edin..akşam da gülşahlar geldi yemeğe inciye iğne yapmışlar çişini yapamıyomuş annem iğneden bahserderken anladı da ağlamaya başladı kim demiş bebekler çocuklar bişey anlamaz diye... sünepe gibi yetiştirmek için öyle demişler biz herşeyi anlarız da bakmayın bazen sesimizi çıkarmayız bazen de kendimizi nasıl ifade ederiz bilemeyiz.. pek iştahım yok bugünlerde.. çikolata istiyorum annem aldı bi torba bisküvi zaten olunca da yiyemiyprum sayı ile verdiğinde daha çok yemeğe gayret ediyorum ama tabağa hepsini koyduğunda fazla yiyemiyorum..

19 Ağustos 2010 Perşembe

yeni evimissszzz

eh yerleştik gibi... benim iki tane odam var bi tanesinde yatıyorum balkonunda biraz oynuyorum diğer odamda da oyun havuzum biraz kitabım oyuncaklarım var ama yine de bu iki odanın dışındaki heryerde oyuncaklarım yayılmış durumda... evimiz kutu gibiymiş annem öyle diyor.. bugün eski evimize gittik babam çatıdan antenleri sökerken biz de annemle eski günlerimizi yadettik...sizimtçide oturduk tedi mağzasına gittik bana bir mutfak seti aldı sonra ben arabada uyuyakalmışım.. biz mısır çarşısına (eminönü) gitmişiz annem namlıdan mısır çarşısı civardından mis gibi şeyler almış(söylemiyeyim canınız ister) sonra eve dönüş yolunda uyandım akşam güzel bir yemek sonra ılık bir banyo... sonra biraz baby tv yatak..... güzel bir gündü..zaten anneme bugün benim özel günüm çok güzel bir gün öyle diyil mi dedim annem de evet oğlum canım oğlum dedi.. şimdilerde inci var herkes inci inci diyor annem de onu seviyor hissediyorum ben annemin gözünden sözünden kıskanıyorum biraz.. ama benim de küçük olduğumu daha 3.5 yaşımda olduğumu unutuyor herkes öyle olunca hep akın yapma akın yapma diyorlar ben de annem de üzülüyoruz benim boyum büyüm ama ben de küçüyüm daha (bazen de ben büyükkkkkkk kocamannnnnn (mününü) oldum diyorum o ayrı)yapma dedikçe daha çok yapıyorum onu oyun sanıyor olabilirim yada bir tür dikkat çekme..
bunun dışında evimize yerleştik gibi ama normal rutin hayatımıza dönemedik henüz.. az kaldı.. havalar hala sıcak annem de bende hep isilik olduk..babam isilik değil ama onun da boynu ve kolu çok ağrıyor..keyifsiz biraz... beni havalara atamıyor zıplatamıyor sırtına taşıyamıyor iyi olur işallah.. biraz rekabet duygum gelişti bu ara..annemle sürekli birşeyler konuşuyorlar şohbet ediyorlarmış ama o benim annem senin annen köydeeee baba..........
dayımlar kavabükte ama biz gidemiyoruz çünkü çok masraf yaptık bir yere kıpırdayamayız diyor babam..aslında en çok babamın ihtiyacı var gezmeye kafa dağıtmaya... az kaldı babacığım biraz daha bekleyelim.. neyse fotoğraf makinesinin bilgisayar okuyucusunu bulamamış annem o yüzden foto yükleyemiyoruz geçici bir süre... sonra size odalarımın fotoğraflarını göstercem.. hadi iyi geceler...

11 Ağustos 2010 Çarşamba

nevrimiz döndü

her yer her yerde....çok da sıcak akın çok fena... hikmetin boynu tutuuk..

7 Ağustos 2010 Cumartesi

yarın inşayat evimizdeyiz

çok şıcak babamın boynu tutulmus..kavabükden onur dayım geldi işe girecekmiş de işi varmış... mişafirimiz oldu.. yarın da artık evimize taşıncaz annem bakalım sıcakta ne yapacaz diyor..evi epeyce topladık.. oyuncaklarımı da topladık dayımlar kavabüke gitmişler... anamuydan kaçmışlar çok şıcak olmuş.. belki yeni evimize de gelirler... gece sıcaktna burnum kanamış gündüz de kanadı... bi de her yerim isilik annem sürekli yıkıyor beni havuz yapıyor ben de yüzüyorum..

6 Ağustos 2010 Cuma

koltuk altı

oğlumla kutu yapıyoruz o daha çok kutuların içine giriyor dönüyor oynuyor son 2 3 gündür o kadar sıcak ki pek hareket de edemiyor edkisi kadar... sıcak keyfini de kaçırdı biraz asabileşti uyku uyuyamıyoruz geceleri çok sık uyanır ağlar oldu... bugün sıra onun odasındaydı.. oyuncaklarını kutuladık hiç bir şeyini bırakmıyor oğlum bunu atalım diyorum yok her küçük parçayı kutusuna koyuyor çok kıymetliler.. oyuncaklarını halısını paketledik..

bugun benim odada koltuk altı rolonumu almış komodinin üstüne falan sürüyor.. oğlum sen ne yapıyorsun o oraya sürülür mü dedim.. ne bu anne dedi dedim ki bu koltuk altı parfümü... sonra 3 5 dakika sessizlik oldu alla alla nerde bu çocuk derken bi baktım salonda koltugun altına rollon u süreceğim diye uğraşıyor...
sonra açtım kollarımı sürdüm koltukaltına... sonra da ona...

4 Ağustos 2010 Çarşamba

hala taşınmaya çalışyoruz

önce annem bir şey anlatacak sonra da ben...


dün akşam yatmadan evvel Akın sütünü içti biraz dans figürleri yaptı sonra da bana reveranslı bir şekilde selam verdi
anne şütümü içtim şana selam da verdim dedi.. ben de aferin oğlum ayrıca selamını aldım teşekkür ederim dedim.. bu sefer de elini beline koyup gözlerini kısıp biraz da alttan bakarak anneee !! neden alıyorşun benim şelamımı ooo benim şelamım dedim diyerek kapanışı yaptı...





evet şimdi şıra bende.. bugün annemle şelam markete gittik orda iki arkadaş buldum oynadık biraz.sonra da eve gelip şalonda yerde piknik yaptık evimizi taşıyoruz annem sürekli kutuları doldurup kule yapıyor kulelerle oynayamıyorum çok ayır (ağır)...annem üstüne düşer ezilirsin diyor.. çok şıcak var her yerim kaşınıyor bi de kırmızı kırmızı kabarıyor.. halılarımızı halıcı abilere verdik yıkayacaklarmış annem de beni yıkıyor..

1 Ağustos 2010 Pazar

taşınma faslı



çok şicaaaaaakk.. habire ağlayasım geliyor annem diyor ki ayarım bozulmuş.. ne demekse... evimizi taşıyacağız inşaayat evimiz bitmiş
kutulardan kule yapmak çok zevkli bi de saklanıyorum içine..annem oğlum girme kutuya pişeceksin diyor.. anne yemek mi olmuşum ben diyorum gülüyor.. babamla dükkana gidiyoruz şimdi bi işimiz var.. annem kutu paketlicek.. bunlar da kutularımız...

şu kutunun arkasındaki benim... kan ter içinde...


babam ştreşşe girmiş taşınmayı hiç sevmediği için..kara kara düşünüyor... bu da kara kara düşünürken...

30 Temmuz 2010 Cuma

8


akın burada sekiz olmuş... sabah 6.30 da kalkınca bende on sekiz oldum..



aklıma geldi anamurdayken çişini yapıp gelmişti temizlemiştik ama zeynep ablasının yatağına cumburlop atlayınca zeynep ıyyyh ben artık orda yatmam pipisi sürüldü dedi.. sabah orada yatmadı akın da kalkınca anne ben yatayım mı buyda çişim kuyumuştur dedi... güldük işte...