28 Nisan 2009 Salı

alam anneannem dedem

evimizde şenlik var... oh be..sefam olsun..nazlanacak oynayacak bakınacak çok kişi var.. bir anda evimiz şenlendi.. gebzeden gelirken alamı getirdik.. akşam da dedem ve anneannem geldi.. bir anda onları görünce utandım.. ilk on dakika şarşırdım..işmdi sabahtan beri anneannemin bacaklarında dolanıyorum.. dün pönomokok aşısını olduk.. ateşim var şu anda.. aşı ateş yaparmış.sonra annem gitti doktora..böbrekleri iltihaplanmış.. çok sancısı var.. ama mutluyuz..son durumlar böyle..yarın büyük dayımın kızı özde abalm geliyormuş.. amerikada okula gideceği için vize işlemlerine geliyor.. sonra da hafta sonu elvan ve elif ablamalar gelecek.. hafta sonu gezeceğiz.. taksime götüreceğim onları.. yoğun bir programım var.. benle görüşmek isteyenler sekreterimden randevu alabilirler efendim..

 

Posted by Picasa

gebzeli akın ve annesi

cumartesi günü karaköyden vapura bindik annemle... ardından haydarpaşadan trene... çok güzel bir yolculukla gebzeye vardığımızda elif ablam bizi karşıladı.. oraya gidince büyük babannem yengem küçük dedem ablam halam beni karşıladılar.. şımardım sevindim gevşedim... dudaklarımı uzatarak aaaaaa aaaaa dedim.. sonra akşam annemin 2.derece kuzeni muammer dayıya gidip emre ile buluştuk. doğum günüymüş onu kutladık..pazar günü sinan dedem bizi hariakalar parkına götürdü.. eğlendik coştuk...akşam bizi babam almaya geldi büyük halamı da alıp evimizer döndük..

23 Nisan 2009 Perşembe

23 nisannnn



şımarmaktan ne yapacağımı şaşırdım.. akşam üzeri küçük dedem aradı.. annemin halası karabükten gelmiş..gebzedeki sinan dedem de ablalarımı halamı yengemi almış yola çıkmış... bana gelirken sünger bop'lu uçan balon getirmişler fakat onu sevmedim korkup ağladım* yemek yedik bütün maharetlerimi gösterdim en sonunda yorgun düştüm.. annem çok sevinçliydi..ne yapacağını şaşırdı.. babam da mutlu oldu..akraba eş dost ziyaretleri ömrü uzatırmış dedi.. en son pasta kestik mum üfledik.. gittiler.. işte en güzel 23 nisan böyle olur dedi annem.. bugün soğuktan dışarı çıkamamıştık törene gidememiştik...

* geçen hafta sonu fotoğrafçılık fuarına gittik orada kocaman plastikten bir sincap vardı sarı.. benim üzerime doğru yürüyünce çok korktum zaten bir haftadır da gece yatmadan önce anneme nerde nderde siye soruyordum o da oğlum ben ona kızdım gelemez diyordu.. sonra bu akşam kapıda sapsarı kocaman balonu görünce ben o sincap sandım ortalığı kattım.. ne yapayım ben de nihayetinde 28 aylık küçücük bir çocuğum...

22 Nisan 2009 Çarşamba

agaba

annem bana yazlık bir agagaba ve deled (yelek) adlı bugün( ayakkabı)..fakat birden yağmur yağmaya başladı gök delindi.. yarın 23 nisan çocuk bayramı... agagaba ve yazlık yeleğimi giyip annemin okuluna oradan da stadyuma gidecektim ama böyle sürerse yağmur, yarın bayram iptal olur diyor annem.. bugün annemin okulundaki provalara katıldım annemin kolbastı ekibini izledim zıplayıp zıplayıp durdular.. aslında oynardım ama o kadar çok başıma üşüştüler ki abi ve ablalar, oynayasım gelmedi..anni adii adiii dit dittt dedim.. bütün arkadaşlarımın ve kardeşlerimin bayramını kutlarız...hepinize şeker almak istiyorum...

20 Nisan 2009 Pazartesi

acin del püf püf


fuf fuf diye üfledik... naze mumu söndüremeyince acinn acinnnnnn diye benden yardım istedi.yaşgünümü tekrar kutluyormuşcasına pastayı sahiplendim.. parmaklarımı şekerlerinden alamadım. eline sağlık aslı anne.. çok güzel bir gün geçirdik hepimiz.. iyi ki doğdun naze.. iyi ki doğduk naze...

13 Nisan 2009 Pazartesi


birden zıplayıp kendimi oraya buraya atasım geliyor.. yuvarlanmak istiyorum.. birden o heyecanla kaşla göz arasında iki paket makarnayı kar yağdırdım tepemden aşağı...yani hareketlerim çok ani... birşeyi yapmayı beceremedğimde sinirlenip ağlıyorum.. her an koşmak oynamak yuvarlanmak annemi at yapıp yürütmek tepesine fırlamak istiyorum. babam küçükken ağaç dallarına zıplar takla atarmış.. ağaç dalı nerden bulayım ben burada kuşlar konacak dal bulamıyorken... bu ara biraz inatçıyım.. yapma denince daha çok yapıyorum... elimde değil..
ama öpülüp koklanmayı çok seviyorum.. birde galaleyi... (galale, çikolata).. anneme soruyorum ediput var mı diye... (eti puf).. nımnımnım istiyorum (dondurma) almıyor hava soğuk diye.. annemin bir yüzüğü var boncuklu aynı dondurmaya benziyor alıp onu yalıyorum dondurma niyetine..


uykum geldiğinde gözlerim ve kaşlarım kıpkırmızı oluyor..akın'ım ben annesinin sarı paşası...
bu arada bugün babamın doğum günü..sürpriz yapacağız ona... iyi ki doğmuş benim babam olmuş.. yakışıklı babam...

12 Nisan 2009 Pazar

hayal deryası

babam hayal kurmazmış önceden.. üzülürüm olmazsa dermiş..annem de benim gece gündüz hayallerle geçiyor ömrüm demiş ve bir gece birlikte kocaman bir hayal kurmuşlar.. şu ara bu hayali gerçekleştirme peşindeler.. sakin bir hayat birbirimizle daha çok beraber olma fırsatı.. gölün kenarında kurulan çadır kampları,meşhur yenice ormanlarında fotoğraf çekimleri.. (doğal hayat hala orada devam ediyor geyikler ayılar vs) biraz daha ek yaparak buna bir de judo kulübünu eklemiş... milli sporcu yetiştirecekmiş...
safranboluda kocaman bir ev, osmanlı tarzı.. kocaman bir sofası olan.. bahçesinde gölgeli bir divan.. köpekler kediler... tavuklar... tertemiz bir yaşam..becerebilirsek büyük değişikliğe az zaman kalmış.. bütün bu anlattıklarım basit şeylermiş ama güzelmiş.. bakalım ne olacak.. istanbula gezmeye gelecekmişiz yaşamak için zormuş istanbul... ben daha bilemiyorum böyle büyük şeyleri.. benim tek derdim babamı daha çok görebilmek.. bu arada annem diyor ki şu an bu yazıyı okuyanlar google da safranbolu evleri yazıp tıklasınlar diyor..

11 Nisan 2009 Cumartesi

babammmm


babadem gitti gideli babam sabahları bana bakıyor.. sabahları evde babamla yalnız olduğumuzu bilmek beni mutlu ediyor..onu fazla yormamak için yada daha çok huzurlu olduğum için de olabilir emin değiliz ben de 8 30 9 a kadar uyuyorum.. normalde babandem varken 7 de kalkardım.. annem de diyor ki ne kadar can ciğer anneanne babanne de olsa çocuk en çok anası babasıyla mutlu ve huzurlu...
bu sabah annesi ve babası okulda olduğu için naze bize geldi..ben bir haşin erkeğim ona gösteri yapacağım diye hem onu hem kendimi paraladım..severken farkında olmadan canını yakmış olabilrim.sürekli ağzımı ve ellerimi silmeye çalışıyordu sıkıldım.. boğuşarak oynamaya istiyordum o öyle oynamayınca bir arbede oldu. annem naze yalnız hissetmesin diye kendini öperiken severken 'beni de öpmesine karşın' kıskandım.. işte bu arada kuzu kuzu dururken gıkı çıkmayan naze hanım annesi gelince aslan kesildi..bir anda panter gibi üzerime atladı..
annem de üzüldü..Allah hiç bir çocuğu anasız babasız koymasın dedi.mahsun oluyor demek ki böyle çocuklar.. ah ahhhh

5 Nisan 2009 Pazar

park

 

Posted by Picasa

sabah erkenden kalktıp yeşilköydeli röne parka gittik.hava güneşli biraz rüzgarlıydı..annem kahvaltı masamızı hazırladı ben de oradan oraya atladım zıpladım.. çok mutluydum.. babam fotoğraf çekti.. çocuklarla oynadım..kızların biraz nazlı olduğunu farkettim çünkü benle yaşıt olan kız arkadaşlar oynamak için onları sevdiğimde ağlamaya başladılar..ama benim kadim dostum naze öyle değil çok güzel oynuyoruz....
babamla keçiye ot verdik.bütün çocukar sıraya girip onu besledik.memeleride sütler oluştu minik yavruları da memeleri çeke çeke emdi..eski günlerimi hatırladım...
top oynadım kaydıraklardan kaydım toprakla oynadım derken çok yoruldum.. bunlarda fotoğraflarım..

4 Nisan 2009 Cumartesi

babade

babadem gitti.. okobüte bindim ben kullanacaktım ama ehliyetim yok diye kullandırmadılar.. ben de el salladım, okobüt tam kalktı o an aklım başıma geldi babade babade del del diye çağırdım.. ama gelemedi.
güle güle babade.. ben geleceğim köye seni görmeye.. yatağında gabi gabi yapacağız.. tavukları kovalayacağım.. karabaşla oynayacağım..teşekkür ederiz herşey için..seni seviyorum babade..babadeeeeee

1 Nisan 2009 Çarşamba




yine annesi..

bu gidişle kendime de ayrıca bir blog yapacağım.. hastayım ve aklıma bir sürü şey geliyor.. insanlar hastayken neden daha duygusal olurlar acaba.. freudun bu konuda da düşünceleri varmıdır? seçim telaşı ardından annemin (kayınvaldem)5 saatlik mahmutpaşa macerası derken bu sabah kalktığımda üzerimden ne tır.. ne kamyon.. daha acayip bir şeyler geçmiş gibiydi.. yıkıldım.. okulda da nöbet ders mers derken son saatte merdivenleri zor çıktım gözlerim kayıyordu... eve gelmeme doğru balıkçıya uğradım kocaman bir palamut aldım.. (akşama buyrun palamut var..) sonra oyuncak bir tren aldım minnoşuma.. uzun zamandır oyuncak almışyordum ona.. kapıyı açtım oğlum anne diye atladı en sevimli hallerine girdi.. sonra elimdeki kutuyu gördü agı anni agııı dedi.. nennibaa agıı nennibaaa.. aç aç.. açtık tren yolunu kurduk.. oynadık.. arabalarını trenini bütün oyuncaklarını yatırıp yatmaya gittik.babaannemiz hastaneye gitti.. biz başbaşa kaldık.. sanki iyileştim onunla oynarken.. neden anne olunca insan 10 kaplan gücünde olur acaba.. onu da bir araştırmak lazım.. hasta olmamalıyım çocuğum ne olacak psiklolojisiyle mi?
akın uyuyunca nazlı hallerime geri döndüm.. hastayken içmekten zevk aldığım limonlu bir şehriye çorbası yaptım.. kıpkırmızı... salçasını çok koyduğumda daha güzel oluyor..üzerime döke saça yedim.ağzımın yolunu bulmak zor oldu.... amaaaaaan dedim.. blogları kurcaladım.. internette ne güzel şeyler var yarabbim.. keşke daha çok zaman olsa...
şimdi kahve içiyorum... birazdan balık pişircem.. aksam maç var.. kocacııma mısır patlatcam birşeyler içeriz yanında.. düşündükçe sanki iyi oluyorum.. ohhhhh

bir de küçükken hasta olmak deyince annemin yaptığı köfteler geliyor aklıma.. herhalde annem soruyor bana kızım sana ne yapayım (hasta ve nazlı bir kız) köfte diyorum.. bir de sobalı küçük evimizde sobanın yakınındaki yatağım ve pembe çizgileri olan sümerbank işi çarşafım... ne mutluluk.. bez mendilimi yıkar sobanın borusunda iki yana çekiştirerek kuruturdum.. övünürdüm bunu yaparken.. temiz düzenli bir kız olacağım ya.. hahahah.
oh keyfim yerine geldi..kahvem de mis gibi... sütümüz bitti.. the sütcü aysun hanımdan aldığımız 5 lt süt bu sefer çabuk bitti... tavsiye ederim.. istanbul şartlarında gayet güzel.. halis mulis inek sütü..

daldan dala daldan dala..(böyle bir şarkı mı ne vardı :O )

insan yalnız kalmayı ne çok özlüyor..uzun süreli yalnızlıkları sevmiyorum.. ama yalnız kalmayı seviyorum..
yaşlanmayı daha çok düşünüyorum..acaba benim gelinim de düşünceli davranır mı?yada davranmalı mı? ben bu konuda iyi olduğumu düşünüyorum.. zira son bir aydır babannemizin hastalanmasıyla performansım arttı.. 2 çocuk sahibi oldum bir anda.. şikayet etmiyorum.. yaşlanınca biz nasıl olacağız?hele hormonları yiye yiye radyasyonu ala ala sürünerek ölcez galiba... bu ara herkes evinde kaktüs bulundurmalıymış..evdeki radyasyonu topluyormus bilhassa bilgisayarın yanına koymalıymışız..
çok atladım daldan dala.. bulayım şimdi şöyle güzel bir fırın palamut tarifi.. yarın perşembe.. cumartesinin hayaliyle tutuşuyorum....
ehhhhhhh yetsin bu kadar aklıma gelen herşeyi yazmıyayım bari. ilkay akkayanın sesi kulağıme geldi bir an..

sevgi güzellik ister gülüm.. güzellik emek ister
güzellik tende değil gülüm, yürekte ateş ister..

dinleyin çok güzel.. sevgiler...... hepinizi seviyorum.. insanları hayvanları ağaçları toprağı... bulutları... şu an kahvemi içtiğim 10 yıllık çiçekli kupamı...içine her türlü zerzevatı yolladığım orta boy midemi... (küçük demiyorum dikkatinizi çekerim :) ) ne bileyim.. susayım bari ben. bir iki üç tıp!